Diyot, sonra pil, sonra da mıknatıs. | Open Subtitles | من الصمام الثنائي إلى البطارية إلى المغناطيس. إنّها رائعة. |
Bu adamı tuttum! Diyot, sonra pil, sonra da mıknatıs. | Open Subtitles | من الصمام الثنائي إلى البطارية إلى المغناطيس. |
Çok kolay, tabii Diyot çalıştığı sürece. | Open Subtitles | إنّه أمر سهل طالما يعمل هذا الصمام الثنائي. |
Yaptığım taramada bulduğum beyin dalgalarını etkileyen bir Diyot. | Open Subtitles | طبقاً للفحص الذي أجريته، فهذا صمام إلكترونييصدرتردداتإلى عنق الدماغ.. |
Fakat eve daha yakın yerlerde biz bu duvarları okulların içine yapmaya başladık. Işıklandırınca böyle gözüküyorlar. Gerçek LED (ışık yayan Diyot) malzemeler ve 21. yüzyıl teknolojisi. | TED | لكن بالقرب من موطننا، بدأنا بتركيب هذه الجدران في المدارس والتي تبدوا هكذا، مع إضاءة كتلك، مع صمام متألق حقيقي، وتقنية القرن21. |
Evet. Diyot seken lazer ışınlarını alıyor. Sylvester, görüyor musun? | Open Subtitles | أجل، الصمام الثنائي يلتقط الليزر المرتد. |
LED (Işık Yayan Diyot) ampulünü ele alalım. | TED | دعونا ننظر إلى الصمام الثنائي المضيئ "LED". |
Ama önemli, örneğin akıllı telefonunuzun ekran görüntüsü için kullandığımız ışık yayan organik Diyot mürekkepleri. | TED | لكنه أمر مهم، كما مع أحبار الصمام الثنائي العضوي الباعث للضوء التي يمكن أن نستخدمها في شاشات عرض الهواتف الذكية، على سبيل المثال. |
Yeşil Diyot lazer bu. | Open Subtitles | هذا ليزر أخضر الصمام الثنائي |
- Hediyem. Hediyenin içinde ışık algılayıcı bir Diyot var. | Open Subtitles | يحتوي تذكارك على صمام ثنائي مستقبل للضوء... |