"dizanteri" - Translation from Turkish to Arabic

    • الزحار
        
    • الإسهال
        
    • بالزحار
        
    Morfin yok, dizanteri için ilaç yok. Open Subtitles حصلت على أي المورفين، حصلت على أي الفحم، وحصلت على أي شيء ولكن الزحار.
    dizanteri ve 40 yıllık bir yaşam beklentisinin hoşuma gideceğini mi sanıyorsun? Open Subtitles في الغابة المسحورة؟ أتظنّني أحبّ مرض الزحار و40 عاماً كعمر متوقّع؟
    dizanteri ve difteri almış başını gidiyor. Open Subtitles كما كان لمرض الزحار و الدفتيريا أثرهما
    Üç hafta dizanteri olunca insanın düşünecek zamanı oluyor. Open Subtitles ثلاث أسابيع من الإسهال يعطيك وقتًا كثيرًا لتفكّر
    Ve Filipino şehrinde dizanteri ilaçları aldı. Open Subtitles وكانت تحت أدوية الإسهال وفي مدينة الفيليبينو
    Sanırım her şey birkaç hafta önce o solucanı yutup dizanteri olmamla başladı. Open Subtitles ولتفكروا كل هذا بدأ قبل أسبوعين بأن أصيب نفسي بالزحار عبر بلع دودة
    Pantolonun arkasında dizanteri yüzünden oluşan anal bir akıntının lekeleri var. Open Subtitles لقد اتشح سرواله من الخلف بلون ... أسود زيتي ناتج عن تسربات شرجية بسبب الزحار ...
    Pazarlık için bakması yeterdi. Seninle tanışmamış olsaydı, dizanteri olup ölmeyecekti. Open Subtitles لولاك ما التقط عدوى الزحار الأميبي ومات
    Seninle tanışmamış olsaydı, dizanteri olup ölmeyecekti. Open Subtitles لولاك ما التقط عدوى الزحار الأميبي ومات
    Amerikan İç Savaşı devam ettiği esnada karahumma, dizanteri, tüberküloz gibi hastalıklar savaş yaralarından iki kat daha fazla adam öldürdü. Open Subtitles خلال الحرب الأهلية الأمريكية أمراض كـ"حمى التيفوئيد" و"الزحار" و"السل" يقتلون ضعف الأشخاص المصابين في الحرب
    dizanteri raporlarını inceleyin. Open Subtitles لذا راقبوا جيداً تقارير مرض الزحار
    Amipli dizanteri nedir? Open Subtitles ما هو الزحار الأميبى ؟
    "dizanteri ile birlikte herkesin yaraları kötüleşti." Open Subtitles "زادت تقرحات الجميع سوءً بجانب الزحار"
    - Sonra dizanteri oldu ve öldü. Open Subtitles ثم أصابه الزحار ومات
    dizanteri salgını yüzündendir belki. Open Subtitles ربما تفشي مرض الزحار.
    Basili dizanteri olarak adlandırılan bir hastalıkla ilgileniyordu, ki bu, şiddetli ishale ve sonrasında birçok insanın ölümüne sebep olan bir çeşit bakteriyal enfeksiyondu. Çünkü niyahetinde bakteriyal enfeksiyon için bir tedavi bulunmamıştı. TED لقد كان مهتمًا بمرض يسمى "الزحار العصَوي"، وهو التهاب بكتيري يتسبب في إسهال حاد، وفي تلك الفترة، كان بالفعل يتسبب في وفاة الكثير من الناس، لأنه في النهاية، لم يكن هناك أي علاج للالتهابات البكتيرية قد تم اكتشافه.
    Çocukken dizanteri, kara humma ve kemik hastalığı geçirdim. Open Subtitles حين كنت صغيرة, كنت أعاني من الإسهال والحمّى النمشية والكِساح
    Oraya gidince içmek şart. Amipler ve dizanteri var. Open Subtitles الأمبيا ، و الإسهال
    Yaz boyunca dizanteri oldum. Open Subtitles لقد أصابني الإسهال طوال الصيف
    Saratogada dizanteri ile mücadele ettim. Open Subtitles (لقد قاتلتُ في معركة (سارتوغا حينما كنتُ مصاباً بالزحار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more