Burası, küratör olarak çalıştığım Rotterdam Doğa Tarihi Müzesi. | TED | هذا هو متحف التاريخ الطبيعي بروتردام، حيث أعمل أمينا. |
"Doğa Tarihi Müzesi'nde dahi böyle suret bulamazsın hakikaten." | Open Subtitles | أنا متأكد بأنه سيصعب عليك العثور على شبيه في متحف التاريخ الطبيعي. |
Çok düşündüm. Sanırım onu Doğa Tarihi Müzesi'ne götüreceğim. | Open Subtitles | فكرت أن أصطحبها إلى متحف التاريخ الطبيعي |
Kendisi Doğa Tarihi Müzesi'nde gece bekçisidir. | Open Subtitles | انه يعمل حارس ليلي في متحف تاريخ الطبيعه |
İş Doğa Tarihi Müzesi'nde. | Open Subtitles | ...انه عمل في متحف تاريخ الطبيعه |
Ama bu sayede Doğa Tarihi Müzesi'ne bakan üç yatak odalı bir dairem var. | Open Subtitles | لكنّه وفّر لي شقة بثلاث غرف نوم تُطل على متحف التاريخ الطبيعي. |
Doğa Tarihi Müzesi'ndeki Tyrannosaurus Rex'i keşfeden kişi olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنّك لست الرجل الذي إكتشف "ديناصور من فصيلة "ريكس في متحف التاريخ الطبيعي |
Onu ait olduğu yere göndereceğimi söyledim ki onun durumunda bu Doğa Tarihi Müzesi olur. | Open Subtitles | ...لكن لقد قلت بأنني سأرسله لحيث ينتمي وفي حالته، فهو متحف التاريخ الطبيعي |
Doğa Tarihi Müzesi iki ay boyunca "Gece Yaratıklarının Evi" olacak. | Open Subtitles | لمدة شهران متحف التاريخ الطبيعي سيصبح "منزل المخلوقات الليلية" |