Güneş üç saat içerisinde doğacak. O şey enerji ile büyüyor. | Open Subtitles | ستشرق الشمس في غضون 3 ساعات هذا الشيء يتغذى على الطاقة |
Senin karı gibi şikâyet etmediğin bir gün doğacak mı acaba, Hird? | Open Subtitles | هل ستشرق هذه الشمس مجدداً دون أن تتذمر كبائعة سمك، أيها التابع؟ |
İnsanlar, Siber olarak yeniden doğacak. Ama sizler azami seviyede silinip, yok olacaksınız. | Open Subtitles | سيولد البشر مجدداً كرجال السايبر لكن أنتم ستفنون بأقصى درجات المحو |
Kitabın söylediği gibi bu günde mi doğacak kaderi böyle mi? | Open Subtitles | هل سيولد اليوم كما يقول الكتاب لأن هذا هو قدره؟ |
Bu kadehten için. Yeniden doğacaksınız, ülke de sizinle doğacak. | Open Subtitles | اشرب من الكأس, ستولد من جديد ,و الأرض معك |
Ve bu şey gibi değil... İsa ile aynı zamanda doğacak. | Open Subtitles | وتاريخ الولادة سيكون مع تاريخ ولادة المسيح |
Güneş bir saate kadar doğacak ve biz hep birlikte buradan gideceğiz. | Open Subtitles | الشمس سوف تشرق بعد ساعة و سوف نخرج جميعاً من هنا أنا , وأنت ليندا , شيلى |
Birkaç saat içinde güneş doğacak, sıcaklık dayanılmaz olacak. | Open Subtitles | الشمس ستشرق بعد عدة ساعات الحرارة ستكون شديدة |
Bakın, 10 dakika sonra güneş doğacak. | Open Subtitles | حسناً اسمعوا، ستشرق الشمس بعد عشرة دقائق |
İki gün içinde bu topraklar üzerinde yeniden güneş doğacak. | Open Subtitles | فى خلال يومين الشمس ستشرق ثانية على وطننا |
Güneş iki saat içinde doğacak... ve hepimiz birlikte güneşin doğuşunu izleyeceğiz. | Open Subtitles | ستشرق الشمس بعد ثلاث ساعات و سنكون كلنا هنا لنشهد هذا |
Üç saate kadar güneş doğacak,... ve hep birlikte güneşin doğuşunu izleyeceğiz. | Open Subtitles | ستشرق الشمس بعد ثلاث ساعات و سنكون كلنا هنا لنشهد هذا |
Üç saate kadar güneş doğacak,... ve hep birlikte güneşin doğuşunu izleyeceğiz. | Open Subtitles | ستشرق الشمس بعد ثلاث ساعات و سنكون كلنا هنا لنشهد هذا |
Tam olarak, 4 saat 44 dakika 44 saniyede doğacak. | Open Subtitles | سيولد بالضبط في الساعة الرابعة وأربعين دقيقة وأربع ثواني |
Gelecek ay doğacak. Ona her şeyimi verdim. | Open Subtitles | . سيولد الشهر القادم . أريد أن أعطيه كل شيء |
Yaklaşan bir gelecek var ve orada milyarlarcamız yoksulluk içinde doğacak. | Open Subtitles | هناك مستقبل قادم حيث سيولد الملايير منا في الفقر |
Tam vaktinde doğacak gibi görünüyor. | Open Subtitles | لا يبدو أن الطفل سيولد قبل موعده المحدد، |
En çok ihtiyaç duyduğumuz anda yeni bir Confessor doğacak. | Open Subtitles | مؤمنه جديده ستولد في الوقت الذي نحتاجها فيه بشده. |
Son Kraliçe'den doğacak olan prensim için bir turnuva planlamıştım. | Open Subtitles | على شرف ولادة الأمير من ملكتي السابقة ولكن كان لا بد من الغائها |
Ve eğer bunları alamazsam o zaman hatırla Jodhaa, batan güneş tekrar doğacak! | Open Subtitles | وإن لم أحصل عليهم هنا يا جودها فاعلمي أن الشمس تشرق قوية في مكان آخر |
doğacak nesillerin DNA'larını kontrol ederek onları doğum kapsüllerinde yetiştiririz. | Open Subtitles | فكل مواطن مولود بالسمات التي حددها المجتمع له بدقة. |
Çünkü herkes, doğacak son kız olmasını umuyordu. | TED | لأن الجميع يأملون أن تكون الفتاة الأخيرة التي تولد. |
Ardından bir kıvılcım doğacak ve bir an uzayda asılı kalacak. | Open Subtitles | وعندها شرارة ...ستظهر للوجود وستبقى لمدة موجودة ... تحوم في الفضاء، وعندها |
Bebek 8 Aralık'ta doğacak. | Open Subtitles | ستلدين الطفل من المقرر في 8 ديسمبر |
"Tüm kurban ettikleri için, mükemmel bir ikinci çocuk elde edecekler ve bu çocuk yetişkinliğe ulaştığında Şeytan'ın gözleriyle yeniden doğacak." | Open Subtitles | طفلة مولودة ثانية تقترب من البلوغ سيعاد ولادتها بعيون الشيطان اذا تقول انها هي من سيحولونها؟ |
Ve yeni doğacak bebeğine bakmak için işi bırakmak zorunda kalacağını biliyor. | Open Subtitles | وتعرف أنها ستضطر إلى الاستقالة من عملها كي تعتني بذلك المولود الجديد |
Yakında güneş de doğacak. | Open Subtitles | سيبزغ الفجر قريباً |