"doğal yollarla" - Translation from Turkish to Arabic

    • لأسباب طبيعية
        
    • بشكل طبيعي
        
    Hapishanede ölebilirim. Tabii doğal yollarla olmasını yeğlerim. Open Subtitles ولكن أفضل كثيراً أن يحدث ذلك لأسباب طبيعية
    Paul Deroulard doğal yollarla öldü, Hercule. Open Subtitles بول دولوراند مات لأسباب طبيعية
    Tabii doğal yollarla ölünceye kadar. Open Subtitles صحيح؟ لأسباب طبيعية كأن تصبح عجوزاً
    Dünya karbondioksiti deniz suyu, toprak, bitki hatta kayalarla doğal yollarla havadan çekiyor. TED الآن، تقوم الأرض بشكل طبيعي بإزالة ثاني أكسيد الكربون من الهواء عن طريق مياه البحر والتربة والنباتات وحتى الصخور.
    Ben şahsen, fazla epital hücrelerimi doğal yollarla atmayı tercih ederim. Open Subtitles أنا عن نفسي أفضل أن أتخلص من خلاياي الطلائية الزائدة بشكل طبيعي
    Tavşanların ormanda doğal yollarla vurulması gibi bir şeydi. Open Subtitles الأرانب التي تم اطلاق النارعليها بشكل طبيعي في الغابة
    Ve bu karbondioksitin sadece doğal yollarla değişiminden tam %40 daha fazla. Open Subtitles وهذا أعلى بحوالي 40% مما كان عليه عندما كان ثاني أكسيد الكربون فقط متفاوت لأسباب طبيعية.
    Altınlar sizin çünkü kocan öldü. Belki doğal yollarla ölmesini beklemekten bıkmışsındır. Open Subtitles كان الذهب ملككِ لأنّه مات، ربّما قد سئمتِ إنتظار حدوث ذلك بشكل طبيعي.
    Birden oluverdi. doğal yollarla sanırım. Open Subtitles لقد حدثت لي فحسب بشكل طبيعي على ما أعتقد
    Yinede doğal yollarla yapamamaları utanç verici.. Open Subtitles على الرغم من العار أنهما لا يستطيعان الحمل بشكل طبيعي.
    Onu öldürdün. Sen burada oturup... onun doğal yollarla ölmesini bekliyorsun, bizim bir ilaca ihtiyacımız var. Open Subtitles بينما كنت مكتوف اليدين تنتظر موتها بشكل طبيعي بينما نحتاج علاجاً
    Aynı zamanda, dünyadaki balıkçılık, denizlerimizin sürdürülebilir bir şeklide karşılayabileceği miktardan 2,5 kat daha fazla. Bunun anlamı, insanlar, denizlerin doğal yollarla kendini yenileyebileceği miktardan daha fazla avlanıyor. TED وفي نفس الوقت كمية الأسماك التي يتم صيدها هي أكبر بمرتين ونصف من قدرة المحيطات على تزويدنا به على نحو مستدام وهو ما يعني إن الإنسان يصيد كمية من الأسماك أكثر من قدرة المحيطات على أن تعوضه بشكل طبيعي.
    Ve ben, firmamın, Interface'in çalışanlarına, firmamızı ve tüm endüstriyel dünyayı, bizim petrol yoğun firmamızı nihayetinde, topraktan, sadece toprak tarafından doğal yollarla ve hızla yenilenebilir olanı alıp –bir damla daha petrol almadan—ve biyosfere hiçbir zarar vermeden çalışan olarak tanımladığımız sürdürülebilirliğe önderlik etmesi için meydan okudum. TED وتحديتُ بعدها كل الناس في شركتي "إنترفيس" بأننا سنقود شركتنا والعالم الصناعي بأكمله للاستدامة والتي قمنا بتعريفها أخيرًا بأنها تشغيل لشركتنا التي تعتمد على البترول بشكل مكثف بطريقة تجعلنا نأخذ من موارد الأرض ما يمكن أن تقوم الأرض بتجديده بشكل طبيعي وسريع وليس قطرة بترول أخرى طازجة، ولن نؤذي المحيط الحيوي مجددا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more