"doğduğunu" - Translation from Turkish to Arabic

    • ولد
        
    • ولدت
        
    • وُلد
        
    • وُلدت
        
    • يولد
        
    • ولادة
        
    • ولدوا
        
    • تولد
        
    • ولدتِ
        
    • ميلاده
        
    • أشرقت
        
    • مولدكِ
        
    Onun bu gemide doğduğunu ve o zamandan beri asla ayrılmadığını sanıyorlar. Open Subtitles من المفروض أنه ولد على هذه السفينة ولم يغادرها منذ ذلك الوقت
    Babamın doğum gününü ve tam olarak nerede doğduğunu biliyor. Open Subtitles إنه يعرف عيد مولد والدنا والمكان الذي ولد فيه بالضبط
    Yere baktı ve küçük bir kızının olduğunu, henüz yeni doğduğunu söyledi. TED تدلى ببصرهِ إلى الأسفل وقال لي أنه قد رُزق بابنة ولدت تواً.
    Geçen gece, rüyamda ayaksız doğduğunu gördüm. Open Subtitles ‫الليلة الماضية حلمت ‫انها ولدت بدون أقدام.
    Van Gogh'un ucuz yağlı boya teknolojisinden önce doğduğunu düşünün. TED تخيلوا أن فان جوخ قد وُلد قبل أن تظهر التكنلوجيات الرخيصة للرسم بالزيت.
    Belki bir ihtimal, buradaki herhangi biri haftanın hangi günü doğduğunu biliyor olabilir mi? TED بالصدفة، هل يعرف أحدكم يوم الأسبوع الذي ولد فيه؟
    Beş Noktadan gelmiş ama herkese Forest Hill'de doğduğunu anlatıyor. Open Subtitles أتى من فايف بيونتز لكنه يخبر الجميع أنه ولد في فورست هيلز
    Sonuçta köyden ayrıldı... kimse çocuğun doğduğunu bilmedi. Open Subtitles وقررت أن تمضي معه وتترك القرية ولا أحد يعرف أين ولد الطفل
    Babandan bahsediyorduk, ve babanın Pennsylvania'da 'Yeni Umut' bölgesinde doğduğunu söylemiştin. Open Subtitles نحن كنّا نتحدّث عن أبّيك، وأنت قلت بأنّه كان ولد في الأمل الجديد، بينسلفانيا.
    1980 Haziranında doğduğunu söylediniz ama burada yok. Open Subtitles قلت بأنه ولد في يونيو 1980 لكنها ليست هنا
    Nerede doğduğunu, anne ve babanın kim olduğunu, kardeş sahibi misin, değil misin bilmiyorum. Open Subtitles و كل ما أعرف عنك هو لا شيء لا أعرف أين ولدت و أين كان أهلك هل لديك أية أخوة أو أخوات ؟
    Bu şekilde mi doğduğunu söylüyorsun ? Open Subtitles إذا ً فأنت تقول بأنك ولدت هكذا لهذا السبب؟
    Hayır,arkadaşların olarak ki, onlar senin hangi gökyüzünün altında doğduğunu önemsemiyorlar. Open Subtitles لا، بل كصديقهم إنهم يحبونك جداً، بغض النظر عن النجمة التي ولدت تحتها
    65'te doğduğunu biliyorum ama şarap kaliteli değildi. Open Subtitles أعلم أنك ولدت في سنة 65 ولكنه لم يكن مشروباً جيداً
    Donanma kayıtları ayrıca, Walter Chaco'nun 1902'de doğduğunu gösteriyor. Open Subtitles تظهر السجلات البحرية أيضا أن والتر شاكو وُلد في عام 1902
    Sandal ağacı kokulu nehir suyunda doğduğunu bilmeden, tatlı safir, bal değmiş dili ile, ağzı açgözlü olamayacak kadar doluydu. TED وبأنها وُلدت في مياه نهر معطرة بخشب الصندل، ياقوتة حلوة اللسان كالعسل، كانت كثيرة جدًّا على جشعهم.
    İlk önce, insanlar sana bir dakika için çocuğunun doğduğunu söylerler ve o dakikadan itibaren, hayatının kalanı boyunca onlar için endişe edersin. Open Subtitles وفي مقدمتها، الناس يخبرونك في اللحظة التي يولد فيها أطفالك أنت قلقٌ من تلك اللحظة إلى بقية حياتك..
    Bu şeyin doğduğunu öğrenirlerse oyun oynamaya başlarlar. Open Subtitles , إذا أكتشفوا ولادة ذلك الشيء فسيقومون بمحاولة الحصول عليه
    Sonra kamp yönetimine kamptaki 330.000 insandan kaçının kampta doğduğunu sorduğumda, bana şu cevabı verdiler: 100.000. TED وبعدها حين سألت إدارة المخيم كم شخصا من بين 330000 شخص في المخيم ولدوا هناك، أعطوني الجواب: 100000.
    Yıldızların doğduğunu gördük. Onların öldüğünü de gördük. Open Subtitles لقد راينا النجوم وهي تولد ولقد رأينا النجوم وهي تموت
    Ee, neredeydik? Bana nerede doğduğunu mu anlatacaktın? Open Subtitles والآن أين توقفنا كنت ستخبريننى أين ولدتِ
    Hangi tarihte doğduğunu ya da o tarihte nerede olduğunu biliyor musun? Open Subtitles اتعرفي تاريخ ميلاده او اين كنتي في ذلك اليوم ؟
    Güneşin her sabah olduğu gibi yine doğduğunu duyduk. Open Subtitles سمعنا أن الشمس أشرقت كالعادة هذا الصباح
    doğduğunu kesin duymuştu. Yeni babaların kolay hedef olacağını düşünmüş. Open Subtitles بالتأكيد سمع قصة مولدكِ وافترض أن الآباء الجدد يكونون أهدافاً سهلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more