O viskinin adı sen doğmadan yüz yıl önce Sundog'du. | Open Subtitles | هذا الويسكى سمى بصندوج قبل ان تولد انت بمائه عام |
Ben doğmadan önce bile, bu adam Düzen Efendileri'nin aradığı bir kaçaktı. | Open Subtitles | من قبل أن أولد , وهذا الرجل مدان من قبل نظام الحكم |
Bu ne küstahlık. Ben daha sen doğmadan önce içiyordum. | Open Subtitles | يا للتمادي ، كنت أشرب البيرة منذ قبل ولادتك |
Charlie daha doğmadan kısa zaman önce boşandık. Deniz aşırı çalışıyor. | Open Subtitles | لقد تطلقنا منذ فترة وجيزة من قبل حتى أن يولد تشارلي |
Çocuk doğmadan çok zaman önce baş gösteren bir bozukluktur. | TED | هو اضطراب يبدأ في وقت يسبق كثيرا ولادة الطفل. |
Son yüce ejder ben doğmadan çok önce avlandı. Amcam tarafından. | Open Subtitles | آخر تنين عظيم تم أسره بفترة طويلة قبل ولادتي بواسطة عمي |
-Altı saatte bitirmeye bak. Polis Şubesi güneş doğmadan ölüm sebebinin belirlenmesini istiyor. | Open Subtitles | نهدف إلى ستة ساعات مركز الشرطة يريد تقرير الطب الشرعي مع شروق الشمس |
O doğmadan çok önce O'nun adını düşünmüş ve Afganistan'ın efsanevi kahramanı olan bir özgürlük savaşçısından çok etkilenmiştim. | TED | وقبل أن تولد بفترة طويلة، فكرت بإسمها، وكنت مفتونا بمناضلة أسطورية بطولية في أفغانستان. |
Sen doğmadan önce annenle ben ruhunu şeytana satmıştık. | Open Subtitles | قبل أن تولد ، أنا و أمك بعنا روحك للشيطان |
- Bu insanlar siz doğmadan 200 yıl önce benim bir emrimle ölmeye ant içtiler. | Open Subtitles | هؤلاء الناس أقسموا ليعيشوا و يموتوا تحت أوامري، منذ مائتان سنة من قبل أن تولد |
Ben doğmadan çok önce makinelerle olan savaştan önce nasıl olduğunu. | Open Subtitles | كيف كان بفترة طويلة قبل أن أولد وقبل الحرب مع الآلات. |
Korkunç bir yoksulluk içinde, varoşun göbeğinde büyüdüm, babasız olarak... Babam beni, daha doğmadan terketmişti. | TED | كما ترون، لقد نشأت في فقر أليم في الأحياء الفقيرة. بدون والد لقد هجرني قبل أن أولد |
Anlatmak istediğim hikaye sen doğmadan başladı. | Open Subtitles | هذه القصة التي سأرويها لك بدأت قبل ولادتك |
Babanız doğmadan önce yazılmış, onun da babası doğmadan önce. | Open Subtitles | كتبت قبل ولادتك ,و ولادة أباك وقبل ولادة أبيه |
Hilary'nin kardeşi aşırı dozdan. Jeremy'nin kardeşi de daha doğmadan ölmüş. | Open Subtitles | تناولت شقيقة هيلاري جرعة زائدة ومات شقيق جيرمي قبل أن يولد |
Tatlım, Bonnie doğmadan önce de söylediğim gibi bir ya da 20 çocuk doğurman benim için önemsiz. | Open Subtitles | كما أخبرتك قبل ولادة بوني لا يهمني أن كنتِ تنجبين طفلاً أو عشرين |
Annem, dün ben doğmadan önce ölen bir ikizim olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أخبرتي أمي البارحة أنني كنت أملك توأماً مطابقاً توفي قبل ولادتي |
Her şey yolunda giderse güneş doğmadan önce yanınızda olurlar. | Open Subtitles | سارت الامور بشكل جيد، ينبغي في موقعك قبل شروق الشمس. |
Gün doğmadan onu doyurmuştum. Aç olduğunu zannetmiyorum. | Open Subtitles | ،لقد أطعمتها قبل الفجر فلا أظن أنها جائعة |
Bizi o tanıştırmıştı ama Becca, sen doğmadan o ölmüştü. | Open Subtitles | لقد عرفنا ببعض ولكن يا بيكا ، لقد مات قبل أن تولدي |
Vücudumuz bozulur, bazen biz 90 yaşındayken, bazen biz doğmadan. | Open Subtitles | أجسادنا تنهار، أحياناً في سن التسعين أحياناً قبل أن نولد حتى |
Küçükken onlarla ilgili bir sürü hikaye duymuştum. Ben doğmadan önce gezegenime gelmişler. | Open Subtitles | سمعت قصصا كثيرة عنهم في طفولتي جاؤوا لكوكبي قبل مولدي |
Güneş tekrar doğmadan önce sizinle buluşmak için yerinizi öğrenmeliyim. | Open Subtitles | أودّ أن أعلم مكانكما لكيّ أوافيكما قبلما تشرق الشمس مُجددًا |
Ben doğmadan önce oynamış atıcılara karşı oynuyorum. | Open Subtitles | وعندما تأتي الفرصة سأضرب تلك الأباريق ستكون مميتة قبل أن اولد من جديد |
Böyle çakmak kilitli, kapak kilitli tabancalarla, sen doğmadan uğraşıyordum ben. | Open Subtitles | علّم جدتك امتصاص البيضِ؟ أنا أعالج أسلحةَ مثل هذه ,فلينتلوك وكابلوك، منذ قبل مولدك |
Bakın, siz daha doğmadan önce ben o fabrikada çalışıyordum. | Open Subtitles | كما تري، لقد كُنت أعمل بالمصنع من فترة طويلة ، قبلما تُولد. |