Belki de böyle şeyleri söyleyebileceğin doğru kişiye rastlamamışsındır. | Open Subtitles | ربما يجب ان تلتقي الشخص المناسب لتقول هذه الأشياء ايضاً لتقول هذه الأشياء ايضاً |
Ama belki bizi doğru kişiye götürecek bir şeyler söyler. Korkuyor, Stan. | Open Subtitles | ولكن ربما أنها يمكن أن تقول لنا شيئا التي سوف تضعنا على الشخص المناسب. |
Parayı senden alacağım ve doğru kişiye ulaştıracağım. | Open Subtitles | أنا سأحضر المال وأرسلها إلى الشخص المناسب |
- Anlaşılan doğru kişiye gelmişim. - Evet, öyle yaptınız. | Open Subtitles | أرى أنني أتيت للرجل المناسب أجل لقد فعلت |
- Ben yakalamadım. Yalnızca Gotham Şehri'ndeki doğru kişiye anonim bir uyarı verdim. | Open Subtitles | انا فقط اعطيت معلومات مجهولة الهوية للرجل المناسب في مدينة كوثام |
Bu iş için en doğru kişiye geldin. | Open Subtitles | لقد أتيتِ إلى الشخص الصحيح تماماً لأجل ذلك |
Hayır, Mike konuşur ve polisleri doğru kişiye yönlendirirse olmaz. | Open Subtitles | لا، ليس اذا فتح مايك فمه وارسل الشرطه للبحث عن الشخص الصحيح |
doğru kişiye güvendiğimizi böyle bilebiliyoruz. | Open Subtitles | هكذا نعلم كيف نضع ثقتنا في الشخص المناسب |
İstediğiniz şey inanılmaz bir güce sahip ve sadece doğru kişiye verilebilir. | Open Subtitles | ما تسعى اليه يمتلك قوة خارقة ولا يمكن أن تعطى إلا إلى الشخص المناسب |
Erkek arkadaşının bu sabah telefonunda okuduğu her neyse doğru kişiye ulaşmış. | Open Subtitles | مهما قرأ صديقك على هاتفك المحمول هذا الصباح وجد طريقه إلى الشخص المناسب |
- Ah, peki, Stanley bu konuda doğru kişiye geldin galiba. | Open Subtitles | أعتقد بأنك أتيت الى الشخص المناسب أجلس |
Bizim için bekleyen doğru kişiye. | Open Subtitles | الشخص المناسب لنا |
doğru kişiye geldiniz. | Open Subtitles | لقد أتيت الى الشخص المناسب |
Hammerstein hakkında soru sormak için en doğru kişiye geldin. | Open Subtitles | عفواً ، لقد جئت إلى الشخص الصحيح "لتسأله عن مسرح " هاميرستين |
doğru kişiye ulaştığından emin misin? Eminim. | Open Subtitles | -أواثق من أنك وجدت الشخص الصحيح ؟ |