Hanımefendi, bence kalbinizi dinleyip doğru olan şeyi yapmaya çalışın. | Open Subtitles | سيدتي, اعتقد انة يجب ان تلجئي إلي قلبك لمحاولة فعل الصواب |
Ve burada her zaman doğru olan şeyi yapmaya çalışıyoruz ancak geniş resme bakmamız gerek. | Open Subtitles | وحاولتُ دوماً فعل الصواب إننا بحاجة إلى النظر ألى الصورة الكلية |
- Burada doğru olan şeyi yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | -أنا أحاول فعل الصواب هنا |
Winston Churchill'in bir sözü vardır, gerçi gerçekten söyledi mi bilmiyorum ama söylediği iddia ediliyor. "Amerikalılar bütün olasılıklar tükendikten sonra doğru olan şeyi yapmaya geçer." | TED | يزعم أن وينستن تشيرشل قال، لا أدري إن قال أي شيء لكن يزعم أنه قال أن يمكن التعويل دائما على الأمريكيين في فعل الشيء الصحيح بعد استنفاد كل الطرق الأخرى. |
Burada doğru olan şeyi yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | انظري، أنا أحاول فعل الشيء الصحيح هنا |
Burada doğru olan şeyi yapmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | انظري، أنا أحاول فعل الشيء الصحيح هنا |
Danko, doğru olan şeyi yapmaya çalıştığını | Open Subtitles | (دانكو)، أعلم بأنك تحاول فعل الصواب |
İyi bir adamsın, doğru olan şeyi yapmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أنت رجل طيب,وتحاول فعل الشيء الصحيح |