Yine de, zamanla duygularımızı doğru olarak okuyabilirler ve onlara cevap verebilirler. | TED | ومع ذلك، فإنها قد تكون بنهاية المطاف قادرة على قراءة عواطفنا بدقة والاستجابة لها. |
Ama bu hassas bir konu ve ben Discovery Channel'da çalışıyorum, yaptığımız ne varsa doğru olarak göstermek istiyoruz | TED | ولكن، هذا موضوع حساس، وأنا أعمل في قناة ديسكفري، ونحن نريد أن نصور بدقة كل ما نقوم به، |
Güneş'in etrafındaki hareketlerini doğru olarak açıklayacak mıydı? | Open Subtitles | التى تفسر بدقة الحركة الظاهرية لكوكب المريخ ، عندما ننظر من الأرض ؟ |
Uranyum gibi. Güçlü ve doğru olarak işlenirse kurtuluşumuz olabilir. | Open Subtitles | انه مثل اليورانيوم , قوي واذا تحكمت به بشكل صحيح |
Bunu yapmadığımızda dahi bizimle aynı fikirde olmayan insanların neyi önemsediğini doğru olarak belirlemek zor olabilir. | TED | وحتى حين لا نفعل ذلك، فإنه من الصعب تحديد ما يعتز به الآخرين بشكل صحيح خاصة لأشخاص لا نتفق معهم. |
Ne kadar çok eğitme verisi girilirse, algoritma yeni görüntüleri doğru olarak tanımakta o kadar iyi olur. | TED | كلما زاد التدريب على البيانات، كلما أصبحت الخوارزميات أفضل في التعرف بشكل صحيح على الصور الجديدة. |
Kimyasal bir izi bulabilir miyim diye bakıyorum, böylece onun yerini daha doğru olarak bulabiliriz. | Open Subtitles | لأرى إن كان بإمكاني أضافة أي معلومات تساعدنا على تعقّب حركته بدقة أكبر |
Tamamen dürüst olmalısın ki seni doğru olarak değerlendirebileyim. | Open Subtitles | يجب عليك ان تكون صادقا جدا لكي اتمكن من تقييمك بدقة |
Ama evet, yüksek miktarlardaki metinleri tam doğru olarak hatırlama yeteneğim var. | Open Subtitles | لكن نعم, لدي القدرة على تذكر أي نص بدقة وبكامل حجمه |
Yani onların şeklini çok doğru olarak ölçebiliriz, ve bu galaksilerden gelen, karanlık maddenin içinden geçen bükülmüş ışık evrenin görünmeyen bu kısmının, haritasını çıkarmamızı sağlayabilir. | Open Subtitles | لذا فنحن قادرون على قياس أشكالها بدقة ولكنها التشوهات في هذه الأشكال جراء طي الضوء من هذه المجرات |
Demiryolunuz için değerimi doğru olarak tayin ettiğinizden dolayı bugün hayattayım. | Open Subtitles | أنا على قيد الحياة اليوم فقط لأنك قيمت بدقة قيمتي للسكك الحديدية خاصتك |
Bir sonraki ziyaretin gerçekleşeceği günü 2,5 saat içinde doğru olarak tahmin ettim. | Open Subtitles | فقد وصلت بدقة الى اليوم بمدى فترة مقدارها ساعتين ونصف التي سيتم فيها اخذ الضحية الجديدة |
Bu reaktif, minerallerin bileşimini ve rengini doğru olarak gösterebilir. | Open Subtitles | هذا الكاشف يمكنه أن يبين بدقة التراكيب المعدنية واللون. |
Bu reaktif, minerallerin bileşimini ve rengini doğru olarak gösterebilir. | Open Subtitles | هذا الكاشف يمكنه أن يبين بدقة التراكيب المعدنية واللون. |
Mezhep, Mezopotamya takvimini doğru olarak hesaplayamadı ki. | Open Subtitles | لم يحسب هذا بدقة تقويم البلاد الأخرى |
Güçlü matematik yeteneğine sahip katılımcılar birinci soruyu doğru olarak cevaplamaya çok daha yatkındı. | TED | المشاركون بمهارات حسابية عالية كانوا الأقدر على الإجابة بشكل صحيح على السؤال الأول. |
Siyasi görüşleri, verilerin doğru yorumlanmasıyla hizalanmış katılımcılar, soruyu doğru olarak yanıtlamaya çok daha yatkındı. | TED | المشاركون الذين تتوافق معتقداتهم السياسية مع التفسير الصحيح للبيانات كانوا أكثر عرضة للإجابة على المشكلة بشكل صحيح. |
Kendi sahalarındaki bu son maçın sonucu son altı seçimin sonucunu doğru olarak gösterdi. | Open Subtitles | تكّهن بشكل صحيح آخر ستة إنتخابات اتمنى لو أحدهم قد أخبرني بهذا |
Kim olduğunu saptayarak ailesine teslim etmek için her şeyi doğru olarak yaptığımızdan emin olmak bizim için durumu daha da zorlaştırmıştı. | Open Subtitles | لهذا السبب يصبح مقنعاً والحاحاً لنا للتأكد بأننا فعلنا كل شيء بشكل صحيح من ناحية حقوق تعين من كان هو وإعادته الى عائلته |
Hatta doğru olarak kullanmayı biliyorsan, bir adamı bile dilim dilim doğrayabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك حتى ان تقطع فيها رجلاً اذا استخدمتها بشكل صحيح |
Mesela, Khasinau, Rambaldi'nin yeterince eserini toparlarsa ve bunları doğru olarak bir araya getirirse büyük tasarımın eksik parçalarını da ortaya çıkartabilir. | Open Subtitles | على سبيل المثال,لو حصل كازانو على بعض من أجزاء رامبالدى فهو يكون قادر على تجميعها بشكل صحيح وتخمين الأجزاء الناقصه من باقى التصميم |