Düşünceli, genç bir kadın. Tamamen doğru sebeplerle öğretmenlik yapıyor. | Open Subtitles | إنها إمرأة شابة مفكرة, وهي تدرس للأسباب الصحيحة. |
İnsanlar doğru sebeplerle yanlış şeyler yaparlar. | Open Subtitles | الأباء يقوموا بالأفعال الخاطئة للأسباب الصحيحة. |
doğru sebeplerle polisliği seçmedim. | Open Subtitles | انا اممم أنا لم أنضم للفريق للأسباب الصحيحة |
Benimki bana o adamın buraya geldiği dakikadan itibaren, doğru sebeplerle burada olmadığını söyeldi. | Open Subtitles | منذ الدقيقة الأولي التي أتي فيها هذا الشخص هنا أنه لم يأتي للأسباب الصحيحة |
Eğer tek bir şey öğrendiysem Gibbs, o da bazen insanlar doğru sebeplerle yanlış şeyler yaparlar. | Open Subtitles | إذا كنت قد تعلمت شيئاً واحداً ، غبز هو انه في بعض الحيان قد نفعل الشئ الخاطئ للأسباب الصحيحة |
Ama ilk önce, bu değişimi doğru sebeplerle yaptığından emin olmam gerekiyor anlaştık? | Open Subtitles | لكن أولا أريد أن أعرف اذا ما كنت تريد السفر للأسباب الصحيحة. |
Tıpkı senin gibi, ben de doğru sebeplerle yanlış şeyleri yapıyorum. | Open Subtitles | أتعلم ، أقوم بالشيء الخاطيء للأسباب الصحيحة مثلك فقط |
Ne? - Şarabı doğru sebeplerle içmiyorsun. | Open Subtitles | -أنتِ لا تحتسين النبيذ للأسباب الصحيحة . |