"doğru yöne" - Translation from Turkish to Arabic

    • الاتجاه الصحيح
        
    • الطريق الصحيح
        
    • في الإتجاه الصحيح
        
    • على المسار
        
    • نقاطه
        
    • نحو الإتجاه الصحيح
        
    • بالإتجاه الصحيح
        
    Şimdi onun tek ihtiyacı olan kibarca doğru yöne yönlendirilmesi. Open Subtitles كل ما يحتاجه الآن هو دفعه رقيقة إلى الاتجاه الصحيح.
    Şu anda kararsız ama onu doğru yöne itmek için buradayım. Open Subtitles الآن هو يجلس على الحافة وأنا هنا لأدفعه إلى الاتجاه الصحيح
    New York götüme tekmeyi basmıyormuş, beni nazikçe doğru yöne doğru itekliyormuş. Open Subtitles تم نيويورك لا الركل مؤخرتي، كان بايعاز منه، بلطف، في الاتجاه الصحيح.
    En azından Pettengil doğru yöne gidiyor. Open Subtitles على الأقل بيتينجيل كان يتجه فى الطريق الصحيح
    Kaçınmacı odak için en iyi durum senaryosu tek kelimeyle statükoyu korumaktır. Bu sırf suyun üzerinde kalabilmek için ayak çırpmaya benzerken yönelimci odak ise doğru yöne doğru yüzmemizi sağlamaktadır. TED وبما أن السيناريو الأفضل في التركيز على الوقاية هو ببساطة الحفاظ على الوضع الحالي، مما يجعلنا نسبح ورأسنا في الهواء فقط لنطفو، بينما التركيز على التنمية يجعلنا نسير في الإتجاه الصحيح.
    Evet ama ancak ben başlatıp onu doğru yöne ittikten sonra. Open Subtitles بعد أن أشغلها لها وأضعها على المسار الصحيح
    Bu akım ve diğerleriyle yarattığımız olanak o yayı doğru yöne bükecek ağırlığı oluşturmak. TED الإمكانية التي ننشئها بواسطة هذه الحملة وغيرها هي ذلك الوزن الذي يجعل القوس ينحني نحو الاتجاه الصحيح.
    Ancak her şey hızla doğru yöne ilerliyor. TED ولكن أصبحت الأمور تتحرك بسرعة في الاتجاه الصحيح.
    Yönlendirmeleri oku. doğru yöne yönlendirileceksin. Open Subtitles اقرأ التعليمات التي ستقودك في الاتجاه الصحيح
    Sorunsuz görünüyor. doğru yöne gidiyorlar gibi. Open Subtitles إنها تبدو جيدة، يبدو أنهم يسيرون في الاتجاه الصحيح.
    doğru yöne gittiğimizden emin oluyorum. Open Subtitles أتأكد من أننا نتجه رأسا في الاتجاه الصحيح
    Günümden haber verebilir beni doğru yöne sevk edebilirler. Open Subtitles من شأنها إبهاج يومي، توجيهي إلى الاتجاه الصحيح.
    Ne zaman doğru yöne gittiğimi düşünsem kendimi, bundan daha kötüsü olamaz diye düşünürken buluyorum. Open Subtitles في كل مرة أفكر ربما أنني في الاتجاه الصحيح أنتهي بمكان لم أشعر من قبل باستياء مثله
    Belki bu endişeni biraz doğru yöne çevirirsin? Open Subtitles ربما يهدف من بعض ذلك الخوف يكون في الاتجاه الصحيح
    Böyle bir dahiyi doğru yöne çekmek bir yetişkinin görevidir. Open Subtitles هي مسؤولية لتوجيه هذا العبقري في الطريق الصحيح
    Tek ihtiyacınız olan sizi doğru yöne yönlendirecek biri, bir rol modeli. Open Subtitles لا تحتاج سوى لشخص ما يوجهك ،إلى الطريق الصحيح مثال أعلى
    Dizleri doğru yöne bükülüyordu. Ne? Open Subtitles رجليها كانتا سليمة وتمشي في الطريق الصحيح
    Rüzgâr doğru yöne eserse düşman öldürülür. Open Subtitles عندما تهب الرياح في الإتجاه الصحيح يتم القضاء على العدو
    Bu nedenle önceliğimi tüm pisliğin doğru yöne akmasını sağlamaya veriyorum. Open Subtitles ولذا فإنني أجعل أولويتي الأولى التأكد أنّ كل الروث يعمل في الإتجاه الصحيح
    Onu doğru yöne mi iteyim? Open Subtitles هل علي أن أراقب جموحه وأضعه على المسار حين يتهور؟
    Silahı doldurup, doğru yöne çevirdim. Open Subtitles أنا من لقم السلاح وصوبه نحو الإتجاه الصحيح
    doğru yöne mi gidiyoruz? Open Subtitles . انتظر للحظة هل نحن ذاهبان بالإتجاه الصحيح ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more