"doğru yola" - Translation from Turkish to Arabic

    • الطريق الصحيح
        
    • طريقها إلى
        
    • طريقي إلى
        
    • الطريق إلى
        
    • اتجهوا
        
    • في طريقهم
        
    • طريقك إلى
        
    • طريقنا إلى
        
    • طريق مستقيمِ
        
    • طريقه إلى
        
    • توجهت
        
    • القيادة بإتجاه
        
    • المسار الصحيح
        
    • مُتجهة
        
    • في الطريق الى
        
    Bu çocuk hep beni doğru yola sevkeder koşulsuz çekip çevirir. Open Subtitles هذا الفتى يدفعني دومًا في الطريق الصحيح و يجذبني بدون شروط
    Bir ekip aracı şu an evinize doğru yola çıktı. Open Subtitles وهناك سيارة شرطة مسرعة في طريقها إلى منزلك
    Şu an Kanada'ya doğru yola çıkmış olabilirdim. Bu delilik. Open Subtitles كنت أستطيع أن أكون في طريقي إلى كندا هذا جنون
    - Whit, beni dinle. Ofisine doğru yola çıkmış bir bomba var! Herkesi binadan çıkartmalısın! Open Subtitles هناك قنبلة في الطريق إلى مكاتبكم أخرج الجميع
    Fransız savaş gemisi 10'unda buradaymış ve güneye doğru yola çıkmış. Open Subtitles جنود فرنسيين عبروا من هنا فى يوم 10 ثم اتجهوا جنوباً
    Lordum evlilik gerçekleşti. Şu anda çiftliğe doğru yola çıktılar. Open Subtitles مولاي، لقد تم الزواج وهم الآن في طريقهم إلى المزرعة
    Metropolis'e doğru yola çıktın sanıyordum. Open Subtitles أعتقدت بأنك سوف تكون في طريقك إلى ميتروبوليس
    Midemiz bomboş, Royal Nehrine doğru yola koyulduk. Open Subtitles بأصوات معداتنا الخاوية. أكملنا طريقنا إلى نهر رويال
    Bence bu yeni koç onu doğru yola sokacaktır. Open Subtitles حسنا انا اعتقد ان هذ المدرب سوف يضعها على الطريق الصحيح
    Doğru yoldan saptığınızı hissederseniz o zaman, doğru yola yönlendirilmeniz için belki Tanrı tarafından bir melek yollanacak kadar şanslısınızdır. Open Subtitles إذا وجدت نفسك تبتعد عن الطريق المستقيم ستكون محظوظاً جدا إذا بعث الإله لك بملاك ليريك الطريق الصحيح
    O beni iyileştiriyor, ruhumu yeniliyor, beni doğru yola götürüyor, ölüm senden korkmuyorum, çünkü sen de benim tarafımdasın, zırhınla bana cesaret veriyorsun, kızgınlığı hissediyor musun? Open Subtitles اشفني , طهر روحي ضعني على الطريق الصحيح بإسمه العظيم حتى إن سرتُ بالطريق المظلم يجب ألا أشعر بالخوف لأنكَ بجانبي
    Sarge diyor ki: Federaller buraya doğru yola çıkmış. Onu bizden alacaklarmış. Open Subtitles الرقيب يقول أن المباحث الفدرالية في طريقها إلى هنا لتأحذه من بين أيدينا
    Gümrük ve İç Güvenlik Teşkilatı sandığa el koymuşlar. Interpol JFK Havaalanına doğru yola çıkmış. Open Subtitles الجمارك والأمن الداخلي قد صادروا الصندوق، الشرطة الدوليّة في طريقها إلى المطار.
    Yarın gece bu saatlerde, buradan çıkmış karnavala doğru yola koyulmuş olacağım. Open Subtitles سأكون قد خرجت من هنا و في طريقي إلى الكرنفال
    Forida'ya doğru yola koyulabilirim sen de Tayland'a ya da beynini patlatacak başka bir yere gidebilirsin. Open Subtitles وأنت ستكون في الطريق إلى تايلند أو أي مكان تستطيع السكر والنكاح فيه
    Fransız savaş gemisi 10'unda buradaymış ve güneye doğru yola çıkmış. Open Subtitles جنود فرنسيين عبروا من هنا فى يوم 10 ثم اتجهوا جنوباً
    Binbaşı, Wraithlerin şu an buraya doğru yola çıkmış olabileceğini siz söylediniz. Open Subtitles أنت نفسك أخبرتنا ان الريث يمكن أن يكونوا في طريقهم الي هنا الآن.
    Neden hala şehir merkezine doğru yola çıkmadın? Open Subtitles لِم لست في طريقك إلى وسط المدينة؟
    Tamam, pekâlâ, Enerji Bakanlığı'ndan Bay Macholz'u arayacağım ve ona rüzgâr tarlasına doğru yola çıktığımızı söyleyeceğim. Open Subtitles حسناً, جيد سأكلم السيد ماجولز في وزارة الطاقة وأخبره بأننا في طريقنا إلى مزرعة الرياح
    ZBZ Ulusal'ın sizin doğru yola geri döndüğünüzü tespit edene kadar burada olacağım. Open Subtitles سَأكُونُ هنا حتى منظمة زي بي زي تقرّرُ بأنكم يافتيات عدتم إلى طريق مستقيمِ.
    Eminim Kuzey Kutbuna doğru yola çıkmıştır bile. Open Subtitles ما هو استخدام؟ وهو في طريقه إلى القطب الشمالي حتى الآن.
    Bu yüzden eğitimimi bıraktım ve Himalayalar'a doğru yola koyuldum. Bir keşiş oldum, ve meditasyon üzerine çalışmaya başladım. TED فأوقفت دراستي، و توجهت إلى جبال الهيمالايا، أصبحت راهب، وبدأت ادرس التأمل.
    Sadece söylediğimi yap. Arabaya binip Las Angeles'a doğru yola çıkmanı istiyorum. Open Subtitles أحتاج منك أن تركبي سيارة و تبدأي القيادة بإتجاه لوس أنجليس
    Şu eski "düşünceli profesör sorunlu genci doğru yola sokacak" hikâyesi mi? Open Subtitles الفلسفه القديمه للبروفيسر من يعمل على وضع مراهق مضطرب على المسار الصحيح
    Anubis, Phoebe Bilim İstasyonu'ndan ayrılıp Eros'a doğru yola çıktı tamam mı? Open Subtitles " غادرت " أنوبيس " محطة أبحاث " فيبي وكانت مُتجهة إلى " إيروس " ، حسناً ؟
    Tiyatroya doğru yola çıktınız, ve cüzdanınızda iki tane 20 dolarlık banknot var. TED أنت في الطريق الى المسرح، وفي محفظتك لديك ورقتين فئة عشرين دولاراً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more