"doğrulayabilirim" - Translation from Turkish to Arabic

    • أن أؤكد
        
    • بوسعي التأكيد
        
    • أستطيع أن أؤكّد
        
    Saat 10'da kapısını kapattığını doğrulayabilirim. Open Subtitles يمكنني أن أؤكد لك أنه أغلق بابه عند الساعة العاشرة
    Bayan Marchetti'nin Antigua Bankasında çek ve tasarruf hesabı olduğunu doğrulayabilirim. Open Subtitles لأنكِ سمحتِ لي بذلك أستطيعُ أن أؤكد أن السيدة ماركيتي لديها حساب للتدقيق وآخر للتوفير لدى بنك انتيغوا الملكي
    Elimde delil yok. Ama babanın doğal sebeplerden ölmediğini doğrulayabilirim. Open Subtitles لكن أستطيع أن أؤكد أنّ والدكِ لم يمت من أسباب طبيعية.
    "Önemli miktarda bir paramı zimmetine geçirdiğini doğrulayabilirim." Open Subtitles "بوسعي التأكيد أنهُ اختلس منّي مبلغًا كبيرًا من المال"
    Artık Cayman'da Nikita Mears adına bir banka hesabı olduğunu doğrulayabilirim. Open Subtitles بوسعي التأكيد الآن أن الحسابات السرية (بجزر "الكايمان" والتي تخص (نيكيتا ميرس
    Şimdi, kayaya bakarak... bunu doğrulayabilirim, ...ama öyleyse, o zaman bu onlara aittir. Open Subtitles الآن، أستطيع أن أؤكّد هذا عندما ألقي نظرة على الصخرة. ولكن بما أنها وُجدت هُنالك، إذًا هي مُلكٌ لهم.
    - Evet, bunu doğrulayabilirim. - Peki senin kaynağın kim? Open Subtitles نعم، أستطيع أن أؤكد ذلك اذا ما هي مصادرك؟
    - Hayır, bunu ne doğrulayabilirim ne de inkar edebilirim, sana dönerim. Open Subtitles ،لا، لا يمكنني أن أؤكد أو أنفي ذلك سأتصل بك فيما بعد - ماذا؟
    Verdiğiniz referans numarasının, Brue Freres Bankası'nda bulunan bir hesaba ait olduğunu doğrulayabilirim. Open Subtitles أستطيع أن أؤكد لك أن ذلك الرقم الذي زودتينا به يرجع لحساب في مصرف "برو فيريز"
    Evet, bunu bizzat doğrulayabilirim. Open Subtitles نعم ، أستطيع أن أؤكد ذلك شخصياً
    - Ne doğrulayabilirim ne de yalanlayabilirim. Open Subtitles -لا يمكنني أن أؤكد أو أقوم بإنكار هذا
    Evet, Frankenstein'ın yaşadığını doğrulayabilirim ve şu an Terminal Adası Hapishanesi'ne getiriliyor. Open Subtitles أجل ، أجل يمكنني أن أؤكد لكم بأن (فرانكشتاين) قد نجا "و في الوقت الراهن هو بطريقه لـ "الجزيرة النهائية
    Ben hikayesini doğrulayabilirim. Open Subtitles يمكنني أن أؤكد القصة.
    Saat 10'da kapısını kapattığını doğrulayabilirim. Open Subtitles أستطيع أن أؤكّد لك أنه أغلق بابه في السّاعة الـ 10: 00 .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more