Artık sadece doğruyu söylemeye gayret ediyorum. | Open Subtitles | أحاول جاهداً قول الحقيقة فحسب هذه الفترة. ذلك أمر صحّي. |
Sana doğruyu söylemeye çalışıyorum ve sen bana saldırıyor gibisin. | Open Subtitles | أنا فقط أحاول قول الحقيقة وأنتي تهاجمينني |
Deneyimlerime göre konuşanlar, çoktan doğruyu söylemeye karar vermiş olanlar oluyor. | Open Subtitles | حسنا، من تجربتي، إذا كان الناس يتحدثون إلي عنها, فهذا لأنهم بالفعل قرروا أنهم يريدون قول الحقيقة. |
Onunla konuşup doğruyu söylemeye ikna etmen lazım. | Open Subtitles | اسمعي، نريدك أن تتحدثي إليه. وتحاولي إقناعه بقول الحقيقة. بشأن ماذا؟ |
Tabii ki söylüyoruz. doğruyu söylemeye başlarsak oyverenlerin ne düşüneceğini bir hayal etsene. | Open Subtitles | بالطبع, تخيلي ما سيحسبه المقترعين إن بدأنا بقول الحقيقة |
Değişiklik olsun diye doğruyu söylemeye ne dersin. | Open Subtitles | ما رأيك بقول الحقيقة للتغيير؟ |
Onlara doğruyu söylemeye ne dersiniz? | Open Subtitles | كيف عن قول الحقيقة لهم؟ |