Orta doğudaki altı gün savaşı, Arap cephesinde yankı uyandırmıştı. | Open Subtitles | حرب الايام الستة فى الشرق الاوسط انعكست لصالح الجبهة الثانية |
Fakat Kiribati üç ada topluluğundan oluşuyor: batıdaki Gilbert Grubu, ortadaki Phoenix Adaları ve doğudaki Line Adaları. | TED | تتألف كيريباتي من 3 مجموعات من الجزر: مجموعة جيلبرت في الغرب، ولدينا جزر فينيكس في الوسط، وجزر الخط في الشرق. |
doğudaki kız kardeşinden telefon geleceğinden felan bahsetti. | Open Subtitles | لقد قالت شيئا عن مكالمة ستجريها مع شقيقتها من الشرق |
Sahil Devriyesini arıyoruz doğudaki tüm polis otolarını arıyoruz. - Doğuya. | Open Subtitles | كل سيارات الشرطة المجاورة تتوجه إلي الطرف الشرقي من جسر بروكلين |
Tanrı olsaydık, bu dağları yarar ve doğudaki okyanusa ulaşırdık. | Open Subtitles | بما أننا آلهة سنخترق هذه الجدران نحو المحيط الشرقي |
Cengiz Han komutası altında Moğollar ilk olarak Kuzey Çin ve doğudaki İslam uyarlıklarını boyunduruğa aldılar. | TED | على يد جنكيز خان، في البداية، أخضع المغول شمالي الصين والأراضي الشرقية الإسلامية. |
doğudaki gettolarda açlıktan kırılanlar, bir parça ekmek uğruna gönüllü oluyordu. | Open Subtitles | فى أحياء اليهود التى تعانى المجاعة فى الشرق هؤلاء الذين تطوعوا بالذهاب حصلوا على خبز |
Ama hiçbir halk onlar için doğudaki güçlü Sarmatyalılar kadar önemli değildi. | Open Subtitles | لكن لم يكن للشعوب أهمية بمقارنتها بالقوة الكليّة فى الشرق |
Clouseau'ya haksızlık etmek istemem, fakat Orta doğudaki gergin durumu göz önüne alırsak... | Open Subtitles | أن لا يأخذ أي شئ بعيدا عن كلوزو لكن، نظرا للوضع المتوتر في الشرق الأوسط |
Diğerleri görünüşte Orta doğudaki petrol alanlarının gözünü korkutuyorlar. | Open Subtitles | الآخرون يُزعموا بتهديد حقول نفط الشرق الأوسطِ. |
Uzak doğudaki depremlerle veya testis kanseri ile karşılaştırılabilir, değil mi? | Open Subtitles | كالزلازل فى الشرق الأقصى أو السرطان، أليس كذلك ؟ |
Fakat pek tabiki, 15.yüzyıl Avrupası tümüyle doğudaki bu yükselen Türk tehdidine karşı bir uyum ve ittifaktan yoksundu. | Open Subtitles | ولكن بالطبع كانت أوروبا فى القرن الخامس عشر لم تكن قادرة أبدا على إيقاف وأعتراض التهديد التركى القائم والقادم من الشرق |
Bilmem. En önemlisi, umarım doğudaki kadınlar güzeldir. | Open Subtitles | لا أعرف.لكن الأكثر أهمية هو أنني أتمنى أن تكون نساء الشرق جميلات |
Ama doğudaki Sarmatya'lılar kadar hiç bir toplum bu kadar önemsenmedi. | Open Subtitles | لكن لم يكن للشعوب أهمية بمقارنتها بالقوة الكليّة فى الشرق |
O Brass'la birlikte doğudaki sokaktaydı. Kırmızı kilde ne demek? | Open Subtitles | لقد كان الرجل في الزقاق " الشرقي مع " براس |
Bu haberci,doğudaki finansal paniğin buraya yansıması gerekmediği... konusunda ikna edicidir. | Open Subtitles | أكدت للصحفي بأن الإيداعات لا تحتاج صدى خوف محلي للذعر الإقتصادي الشرقي |
Güney doğudaki bariyerleri geçerken hep pervaneme birşeyler dolaşıyor | Open Subtitles | هو يُفسدُ مروحتَي شيء فظيع كُلَّ مَرَّةٍ أَخْرجُ الماضي الذي المانع الجنوبي الشرقي. |
Ama doğudaki elemanların yer değiştirmesi sorunu var değil mi? | Open Subtitles | لكن تجار الجانب الشرقي سينتقلون ، صحيح ؟ |
Hükümet ve savunma bakanlığı yetkilileri, doğudaki birkaç büyük şehirden gelen panik haberleri yüzünden endişeliler. | Open Subtitles | الحكومة, وزير الدفاع و مسؤولو وزارة الخارجية قلقون من تقارير الذعر في العديد من المدن الشرقية الكبيرة. |
Bahse girerim doğudaki büyük şehirlerden birindensin. | Open Subtitles | انني اُراهنك علي انكي من احدي المدن الشرقية الكبيرة |
Şuan Suriye durumu ana güvenlik krizlerine dönüştüğü için bu konuda bazı problemler görüyoruz, ama geniş dönemde gerçek şu ki: Orta doğudaki bütün sınırlar açıktı. | TED | حاليا نلاحظ بعض المشاكل مع الوضع السوري، مع تطور الوضع السوري إلى أزمة أمنية كبيرة، ولكن في الحقيقة لمدة كبيرة، كانت كل الحدود بالشرق الأوسط مفتوحة. |
Ama Anna'ya ne olduğunu öğrenmem bir haftayı geçti, birkaç kilometre doğudaki bir tecrit kampında çıktı. | TED | ولكنني لم أكن أعرف ماذا حدث لآنا إلا بعد أسبوع، عندما أتت لمخيم احتجاز على بعد عدة أميال شرقاً. |
1000 km doğudaki Patagonya kıyısında bir dev Fırtına Kuşu da yemek arayışında. | Open Subtitles | ستمائة ميل شرقا على ساحل باتاغونيا, طائر النوء العملاق يبحث عن وجبة أيضا. |
Batıdaki kayalıklar ve doğudaki dere yatağı arasındaki bölgede arayacağız. | Open Subtitles | الصخور إلى الغربِ وسرير الجدولِ الجافِ إلى الشرقِ. |
- Hedef görünürde. Takipteyiz. - hedef doğudaki Brewer Sokağından Glasshouse Sokağına yöneldi. | Open Subtitles | "الهدف يتّجه شرقًا عبر شارع (بريور) نحو شارع (جلاسهاوس)" |