Dul, halihazırda iki oğlan doğurmuş ve dediklerine göre de çok sevişgenmiş. | Open Subtitles | كونها هي الاخرى أرملة وقد أنجبت أبنين وهي على مايقولون حساسة للغاية |
Bir kedi geçen hafta bir sürü yılan doğurmuş. | Open Subtitles | قطّة أنجبت الأسبوع الماضي بعضاً من الثعابين |
Aynı gün, karısı tek çocuklarını doğurmuş. | Open Subtitles | وفي ذلك اليوم أنجبت زوجته مولودهما الوحيد |
Yani bebeğini tamamen kayıt dışı mı doğurmuş? | Open Subtitles | لذا هي انجبت طفل خارج الشبكة تماما؟ |
Kaç çocuk doğurmuş? | TED | وعن عدد الاطفال الذين انجبت |
Annem beni evde doğurmuş ve evrak işlerini yaptırmaya gittiğinde yanlışlıkla birkaç haftalığına tarihi yanlış yazmışlar. | Open Subtitles | والدتي ولدتني في المنزل و وحين ذهبت لتسليم أوراقي, أخطأوا بوضع التاريخ بفرق عدة اسابيع |
- 18 yaşındayken doğurmuş beni. | Open Subtitles | لقد ولدتني عندما كانت في الثامنة عشرة. في الثامنة عشرة ؟ |
Annem beni 16 yaşındayken doğurmuş. Babam kamyon şoförüydü. | Open Subtitles | أمي أنجبتني عندما كانت في السادسه عشر و أبي كان قائد شاحنه |
Eğer gerçekten emziriyorsa yakın zamanda doğurmuş olmalı. | Open Subtitles | ان كانت ترضع حقا اذن لا بد انها ولدت من فترة قريبة |
Bence onun hayatındaki en büyük pişmanlığı bir kukla yerine bir erkek evlat doğurmuş olması. | Open Subtitles | أتعلم, أظن أن أكبر ندم في حياتها أنها أنجبت ابنا وليس دمية |
O benim oğlum gibiydi. O onu doğurmuş olabilir ama onu ben büyüttüm. | Open Subtitles | لقد كان مثل إبن لي, أنجبت طفلاً لكنني ربيته |
Sezeryanla bir çocuk doğurmuş, sonra da fallopi borularını bağlatmış, kendini kısırlaştırmış. | Open Subtitles | أنجبت طفل واحد عبر ولادة قيصرية قامت بعملية لربط الحوض |
Benden söylemesi, yeni bebek doğurmuş birine göre çok hızlı hareket ediyor. | Open Subtitles | أعترف أنه بالنسبه لإمرأه أنجبت طفلة للتو، فهي تتحرك بسرعه ملحوظه |
O benim oğlum gibiydi. O onu doğurmuş olabilir ama onu ben büyüttüm. | Open Subtitles | لقد كان مثل إبن لي, أنجبت طفلاً لكنني ربيته |
Yogoro hiçbir şey söylemedi, ama efendimizin çocuğunu doğurmuş bir metresle evlenmekten mutluluk duyacağını zannetmiyorum. | Open Subtitles | لم يقل (يوجورو) شيئا لكنه لن يكون سعيدا بالزواج من عشيقة الأمير التي انجبت له طفلا |
Confessor bir oğlan doğurmuş. | Open Subtitles | لقد انجبت المؤمنه ولد. |
Annem beni Folsom'da yatarken doğurmuş. | Open Subtitles | لقد ولدتني أمي بينما كانت تقضي فترةَ عقوبةٍ في فولسوم |
Annem beni atlı arabada doğurmuş. | Open Subtitles | ولدتني أمي في عربة |
Annem beni hapisteyken doğurmuş." | Open Subtitles | والدتي أنجبتني عندما كانت في السجن" |
Beni doğurmuş olabilirsin... | Open Subtitles | ربما أنجبتني.. |
Eğer gerçekten emziriyorsa yakın zamanda doğurmuş olmalı. | Open Subtitles | ان كانت ترضع حقا اذن لا بد انها ولدت من فترة قريبة |