Daha fakir kadınlar, bebeklerini doğurtmak için birisine daha çok ihtiyaç duyuyorlardı. | Open Subtitles | او من قبل النساء التي تبحث عني لانفسهن النساء الفقيرات كانت الاكثر حاجة لشخص ما لتوليد اطفالهن |
İşine nasıl gönülden bağlandığını anlattığı derin ve hoş bir muhabbetin ardından, şu soruyla yanından ayrıldım: Bebek doğurtmak için gerekli malzemelerin var mı? | TED | وبعد حوار عميق شيّق معها حول مدى اعتبارها لما تقوم به على أنه عمل غاية في الأهمية، سألتها سؤالًا أخيرًا: هل تمتلكين الأدوات اللازمة لتوليد الأطفال؟ |
Bebeği doğurtmak için bir paunt gümüş istiyorum. | Open Subtitles | أجرتي جنيها من الفضة لتوليد الطفل |
Charles Kasabası'nda bebekleri doğurtmak için Aminata gibi bir kadını kullanabiliriz. | Open Subtitles | بالتأكيد نستطيع ان نستخدم إمرأة مثل (مينا)؛ في مدينة (تشارلز) لتوليد الاطفال الاطباء في المدينة بشعون |