"dode" - Translation from Turkish to Arabic

    • دود
        
    - Düşündüğüm şey doğruysa, sorun direkt Dode'dan kaynaklanmıyor, boyundan büyük oynamıyorsa eğer. Open Subtitles -لو هذا كما يبدو لا يخرج مباشرةً من (دود) إلا إن كان يتعدى حدوده
    Hayır, bunlar üst tabaka için geçerli. Dode alt sınıftan. Open Subtitles كلا، هؤلاء الأثرياء أما (دود) فهو مجرد متسكع
    Dode'u sor. Yemekte yine Kara'yı takip et. Open Subtitles ابحث عن (دود) تعقّب (كارا) ثانيةً عند الغداء
    Dode'un Emily hakkında bildiklerini duymak istiyorum. Çok önemli. Open Subtitles يجب أن أسمع حكاية (دود) عن (إيميلي)، الأمر هام
    Demek Dode ve Kara birlikte yaşıyorlar, peki planları ne? Open Subtitles إذاً (دود) و(كارا) خائفين، لكن ما خطتهما؟
    Bilmiyorum, Dode Emily'ye notu vermiş. Bir şeyler biliyor. Open Subtitles لا أعرف، (دود) أعطى (إيميلي) الرسالة، إنه يعرف شيئاً
    Dode'u görürsen eğer, dört defa kornaya bas, uzun-kısa, uzun-kısa. Open Subtitles لو رأيتِ (دود) زمّري أربع مرات، نغمة قصيرة ثم طويلة، وكرري ذلك
    Belki kızgın ama sonuçta o Dode. Ona güvenemezsin. Open Subtitles ربما الأمر هام، لكن هذا (دود) لا يمكن الوثوق به
    Bir kart gibi, oynayana kadar Dode'u elinde tuttun. Sırf para için! Open Subtitles إعتبرتِ (دود) ورقة رابحة وتلاعبتِ به من أجل المال!
    Dode'a, Emily'nin ondan çocuğu olacağını düşündürttün ve onun için bu kadarı yeterdi ama paraya sıkışmıştı çünkü pençelerini ona geçirmiştin! Open Subtitles أقنعتِ (دود) أن (إم) تحمل طفله، وأني من قتلها وكان ذلك يكفيه، لكنه تمسّك بالمال لأنك تسيطرين عليه!
    Bir teselli olsaydı, muhtemelen bu, Dode'un çocuğu olmazdı. Open Subtitles لو هناك عزاء وحيد، هو أنه على الأرجح ليس إبن (دود)
    Polisin Emily ve Dode'la alakalı sorgularında sadece senin adının geçeceğine dair tam güvence istiyorum. Open Subtitles أريد ضماناً كاملاً أن تقتصر عليك أي جلبة بخصوص (إيميلي) و(دود)
    Malı burnundan çekti, Dode onu bir yere sakladı ama Pin bunun farkındaydı. Open Subtitles تلقت الضربة، (دود) أخفاها بعيداً لكن (المسمار) كان يسعى إليها
    Dode'un, tiyatroda kızın yanına döndüğünde, kaçıp gitmesine niye izin verdin, bu arada neydi adı kızın? Open Subtitles لم أطلقت سراح (دود) حينما عاد إلى... -ما إسمها؟ عند الفندق
    Dode'dan gerçeği ya da senden Dode hakkındaki gerçeği ne kadar erken öğrenirsem, ikiniz de o kadar güvende olursunuz. Open Subtitles كلما أسرعت في معرفة الحقيقة من (دود) أو حقيقة (دود) منكِ... كلما كنتما بأمان
    Ben yine Dode'la konuşayım. Open Subtitles الأمر يقتصر على (دود) بأية حال
    Tamam, gözlerden ırak olalım ama Dode'u da araştır. Open Subtitles حسناً، تخفى، واسأل عن (دود) سراً
    Böylece Dode seninle ya da benle tünele gitmek zorunda kalacak. Open Subtitles يجب أن يقابل أحدنا (دود) قبل بلوغ النفق
    Dode, Emily Kostich'in öldüğünü söylüyor. Open Subtitles (دود) يقول أن (إيميلي كوستيتش) قد ماتت
    Brendan, Dode'u duydun mu? Open Subtitles (بريندن)، أسمعت عمّا حل بـ(دود

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more