İş açısından bakarsan Dogville'de kalman bizim için maliyetli hale geldi. | Open Subtitles | منظورالعمل. ، مِن منظور العمل، وجودك في دوجفي أصبح مكلفاً جداً. |
Ertesi gün, Dogville'de güzel bir gündü. | Open Subtitles | اليوم التالي كَانَ يوماً جميلاً في دوجفي. |
Her gün bir saatini Dogville'deki bir evin işlerine yardım ederek geçirecekti. | Open Subtitles | اليوم حيث كان عليها أن تبدأ في العمل في دوجفي و تعرض نفسها ساعة واحدة على كل عائلة كل يوم. اذا سمحت. |
Dogville halkı bunu kabul etmekte zorlanabilir. | Open Subtitles | أنظر إذا كان سكان دوجفي عِنْدَهُمْ مشكلة في قبول هذا. |
Bir önceki akşamla ilgili olayların kısa bir özetini Dogville'lilere sunduktan sonra, Tom kaçağı saklandığı yerden çıkarmak için madene gitti. | Open Subtitles | وبعد تَزويدهم بملخص سريع عن الأحداث في المساء السابقِ إلى سكان دوجفي المندهشون، ذهب توم إلى المنجمِ يسترجع الهاربة مِنْ مخبأِها. |
Dogville, Amerika Birleşik Devletleri'nin Rocky Dağları'nda bir kasabadır. | Open Subtitles | دوجفيل كانت تقع على جبال صخرية في الولايات المتّحدةِ. |
Dogville'in sakinleri kasabalarını seven iyi ve dürüst insanlardır. | Open Subtitles | سكان دوجفيل أناس طيبون، الناس صادقون و لقد أحبوا منطقتهم. |
Dogville sakinleri, papaz evindeki toplantıya sessizlik içinde geldiler. | Open Subtitles | لقد كانت خالية لأن الناس في دوجفي خرجوا للإجتماع في الكنيسة. |
Bu yalnız Martha'nın işi olamazdı. Kesin olan şuydu ki, Grace'in Dogville'de dostları vardı | Open Subtitles | غرايس كَانَ عِنْدَها أصدقاءُ في دوجفي ذلك كان أكيداً. |
Ne? Dogville'de kalman lehine oy verdiğimde bencilce bir nedenim vardı. | Open Subtitles | أريد فقط أن أخبرك أنني عندي سبباً أناني من أجل التصويت لكي أبقي عليكِ هنا في دوجفي. |
Evet, Dogville'i seviyorum. | Open Subtitles | نعم، أَحب المكوث هنا في دوجفي. |
Baba evinde tanıdığı insanlarla Dogville'deki insanlar arasındaki farkın düşündüğünden çok daha az olmasına rağmen hem de. | Open Subtitles | بالرغم من أنَّ الإختلاف ما بين الناس التي عَرفتهم في الموطن الأصلي لها والناس االتي قابلتهم في دوجفي أثبت. أقل جداً مما كان تتوقع. |
Bu konuşma, Dogville'dekilerin tavrının tipik bir örneğiydi maalesef. | Open Subtitles | مقابلة غرايس لجاك مكاي أثبتت مدى عمق حزنه من موقف سكان دوجفي. |
...konusunda Dogville'i eğitme misyonuna bir eldiven gibi uyuyordu. | Open Subtitles | لكي لا يضع أي أحد في خطر،مازالت متفقه مع مهمة توم لكي يعلم سكان دوجفي عن موضوع القبول مثل القفاز. |
Grace yine mucizevi bir şekilde takipçilerinin elinden kurtulmuştu. Dogville sakinleri sağolsun. | Open Subtitles | مرة أخرى غرايس هربت بأعجوبة من الظباط بمساعدة سكان دوجفي. |
Hiçbir şeye ihtiyacı olmayan insanlar için Dogville'de biraz fazla iş vardı. | Open Subtitles | لكن في حقيقة الأمر كان يوجد بعض العمل الذي لم يحتاجه سكان دوجفي لكي يفعلوه. |
Dogville sana iki hafta tanımayı kabul etti. | Open Subtitles | سكان دوجفي عرضوا عليك إسبوعان. |
Birdenbire, Dogville'in diğer sakinlerinin de ihtiyaçları olmayan bir sürü şey olduğu çıktı ortaya. | Open Subtitles | في الحقيقة لقد أتضح أن هناك بعض الأشياء التي لا يحتاج أن يفعلوها سكان دوجفيل الأخرين. |
"Dogville kasabası Amerika Birleşik Devletlerindeki Rocky Dağlarındadır. | Open Subtitles | دوجفيل بلدة تقع على سفح التلال الصخرية في الولايات المتحدة الأمريكية |
Dogville sakinleri iyi niyetli,namuslu ve bulundukları yeri seven insanlardır." | Open Subtitles | سكان دوجفيل أناس طيبون شرفاء يحبون بلدتهم |