Bütün dokümanlar kronolojik sıralaya göre. Yani- - Üstte olmalı. | Open Subtitles | جميع الوثائق مرتبة زمنية, لذلك يجب أن تكون في الأعلى. |
O zaman bir tek dokümanımız olur. dokümanlar sahte olabilir. | Open Subtitles | ولن يكون لديه سوى الوثائق ويمكن ان تكون الوثائق مزورة |
Ve görebilirsiniz, dokümanlar, grafikler ve bunun gibi şeyler ile çalışıyor. | TED | وكما ترون، فهو يمرّ بين الوثائق والغرافيك وهكذا دواليك. |
İçinde yasal dokümanlar yoksa çok sağlam bir ceza yiyeceksin. | Open Subtitles | واذا لم يكن بداخله وثائق تخص المحكمه سوف اضطر لتغريمك |
İçinde yasal dokümanlar yoksa çok sağlam bir ceza yiyeceksin. | Open Subtitles | واذا لم يكن بداخله وثائق تخص المحكمه سوف اضطر لتغريمك |
dokümanlar çok gizli olduğu için gelişmiş bir evrak çantası kullanacağız. | TED | لأن المستندات سرية للغاية، سنستخدم حقيبة متطورة. |
Bunların yarısını görmedim ama ellerinde böyle dokümanlar var. | Open Subtitles | لم أرى نصف هذه الأشياء من قبل ولكنهم يملكون هذا النوع من المستندات علينا أن نتخلص من هذا |
General Strelsky'de ve gizli dokümanlar kısmında. | Open Subtitles | جنرال سترليسكي وأحد الوثائق السرية |
Kültürünüzdeki tarihsel dokümanlar. | Open Subtitles | هذه الوثائق التاريخيه من ثقافتكم |
KITT, dokümanlar tesisin nerede olduğunu söylüyor mu? | Open Subtitles | كيت ، هل تبين الوثائق مكان المصنع؟ |
İmzan olan tüm resmi dokümanlar. | Open Subtitles | نسخ عن الوثائق الرسمية... التي تحمل توقيعك |
Elbette bazı dokümanlar gizli. | Open Subtitles | طبعاً هنالك بعض الوثائق سرّية. |
Görebileceğiniz gibi, dokümanlar 24 Kasım'da posta ile gönderildiler. | Open Subtitles | كما ترون، أرسلنا الوثائق في 24نوفمبر. |
Bazı dokümanlar için geri dönmem gerekti. | Open Subtitles | أنا فقط عدت من قسم الوثائق. |
Tabii ki, nüfus cüzdanları, kişiye özel belgeler... gibi ulaşabileceğin diğer tüm dokümanlar. | Open Subtitles | وبالطبع , أى بطاقات هوية آخرى أوراق شخصية وثائق تقع فى يديك |
Ellerinde bu ülkenin güvenliği için hayati önemde, çok gizli dokümanlar var. | Open Subtitles | كما حصلت على وثائق سرّية للغاية.. مهمة لأمن هذه البلاد |
- Silahlar, dokümanlar, personel. | Open Subtitles | أسلحه, وثائق,موظفون؟ كوكا كولا؟ |
Sahip olduğu dokümanlar iyi eğitilmiş yunusu ...2 milyon dolar, değerinde bir fiyata satmaya planladığını kanıtlıyor. | Open Subtitles | "عثر على وثائق تؤكد أنها كانت تنوي بيع الدلفينة المدربة" "والتي قبلت إنها تساوي مليوني دولار" |
Bütün dokümanlar imzalı, o Ölü Yakma Evi formundaki ağabeyinin imzası. | Open Subtitles | كل المستندات موقعة من أخيك و توقيعه يتضمن ورقة المحرقة |
Roma'ya almaya gittiğimiz dokümanlar Mikhail'in dokümanlarıydı. | Open Subtitles | أعنِي ، لدينا تلك المستندات و ملفات ميخائيل |
Washington'da sergilenenler onların benzeri olan dokümanlar. | Open Subtitles | المستندات التي تبدو مثلهم يتم عرضها في العاصمة |
Aslında tüm o disklerin üzerinde dokümanlar vardı. | TED | في الواقع، في كل هذه الأقراص كانت هناك مستندات. |