| Bir doktor olarak, mantığa saygınız çok sağlam değil. | Open Subtitles | كطبيبة ، إن احترامك للعقلانية ليس عميقاً جداً |
| Ve bir doktor olarak benim görevim de bu şeyin nasıl yayıldığını bulmak. | Open Subtitles | وعملي كطبيبة يفرض علي معرفة إذا ما كان وكيف ينتقل. |
| Bak, tatlım, kadın bir doktor olarak en iyi parayı, kadın doğum uzmanı olarak kazanabilirsin. | Open Subtitles | انظري، عزيزتي، أعلى إمكاناتكِ الإحتمالية كطبيبة توليد نسائية. |
| Fakat doktor olarak ölüme o kadar yakınsındır ki artık suçluluğa, alışırsınız ve kişisel ilişkilerinizi etkilemesini engellemeyi öğrenirsiniz. | Open Subtitles | ولكن بصفتك طبيب فالموت يحوم حولك كثيراً وتتعود على الشعور بالذنب وتتعلم أن لا تجعل ذلك يؤثر على علاقاتك الشخصية |
| doktor olarak elimizden geleni yaptık. Şimdi bir asker olarak... devam etmeliyiz. | Open Subtitles | فعلنا ما بوسعنا كأطباء وعلينا المضي كجنود |
| Seni doktor olarak işe alamam, ama hâlâ bana ne düşündüğünü söyleyebilirsin. | Open Subtitles | لا يمكنني تعيينك كطبيب لكن ما يزال بإمكانك إخباري بما تفكر به |
| Biliyor musun, doktor olarak, muayene etmeden ve reçete yazmadan.. | Open Subtitles | أتعلم , كدكتور لا يجب علي فعل هذا |
| Karın ağrılarından şikâyet edip duruyordu ben de bir doktor olarak bu konuda bir şey yapmalıyım, dedim. | Open Subtitles | كانت دائماً تشكو لي حولَ مشاكل معدتها وكطبيب, إعتقدتُ أنَّهُ يجب عليّ فعل شيء |
| Ona sinir oluyor, bir doktor olarak ona saygı göstermiyor sürekli onu aşağılıyor. | Open Subtitles | إنه منزعج منها لا يحترمها كطبيبة ويهينها باستمرار |
| Bir doktor olarak ayakta kalmak istiyorsan değiştiremeyeceğin şeyleri değiştirmeye çalışmaktan vazgeçmelisin. | Open Subtitles | إن كنتِ تريدين النجاة كطبيبة.. عليكِ أن تتوقفي عن تغيير الأمور التي لا يمكنكِ تغييرها |
| Kariyerime doktor olarak başlayayım derken 4 kişiyi öldürdü. | Open Subtitles | تبدأ مهنتها كطبيبة و تقتل أربعة أشخاص هذا ليس جيد |
| Bir doktor olarak etik olarak ve yasalara göre bunları sana verme hakkım yok. | Open Subtitles | كطبيبة أخلاقيا و قانونيا ليس مسموحاً لي أن اعطيك هذا |
| Hasta olarak belki ama doktor olarak asla. | Open Subtitles | ربّما كمريضة، ولكن ليس كطبيبة مرة أخرى أبداً، لقد انتهيت منه. |
| Kocam, orayı sadece first lady olarak değil aynı zamanda bir doktor olarak da ziyaret etmemi istedi. | Open Subtitles | طلب مني زوجي تمثيله، ليس فقط بصفتي السيدة الأولى، لكن أيضا كطبيبة |
| Bir doktor olarak sizin de bilmeniz gerekir ki benim buradaki görevim kızı korumaktır. | Open Subtitles | بصفتك طبيب , عليك أن تعرف ... أنّتقييميهوالذي ينطبق |
| Bir doktor olarak, onun kalbine zehir vermeliydin. | Open Subtitles | بصفتك طبيب, كان عليك حقن السم في قلبه |
| Peki ya doktor olarak bizim görevlerimiz... | Open Subtitles | لكن ماذا عن واجبنا كأطباء, لعمل كل شيء باستطاعتنا |
| doktor olarak, bir sorun varsa o kişiye bunu söylemek zorundayız ve hazır olduğumda bu dünyaya bir çocuk getireceğim, toplum beni zorladığında değil. | Open Subtitles | كأطباء أن نخبر الآخرين إذا كانت توجد مشكلة وسوف أجلب طفلاً لهذا العالم عندما أكون مستعدة ليس عندما يملي علي المجتمع ذلك |
| Sırf baba oldun diye doktor olarak davranış şeklini değiştiremezsin. | Open Subtitles | لا يمكنك التغير من شخصيتك كطبيب فقط لإنك أصبحت أباً |
| Size gerçek bir doktor olarak söz veriyorum. Ben ne olacağım? | Open Subtitles | كدكتور حقيقي أعدكم بهذا |
| Herkes senin kendini öldürdüğünü düşünecek, çünkü hem bir eş olarak hem de doktor olarak başarısız oldun. | Open Subtitles | سيعلم الجميع أنك قتلت نفسك لأنك فاشل كزوج وكطبيب نفسي. |
| Öncekinde doktor olarak oradaydın, kız arkadaşı olarak değil. | Open Subtitles | المرّة الماضية ، كنتِ هُناك بصفتكِ طبيبته و ليس حبيبته |
| Bir doktor olarak, ne olduğunu araştırıp, bulup ve insanlara güven vermeliyim. Özellikle onlara delirmedikleri konusunda güvence vermeliyim. | TED | بصفتي طبيب يجب أن أحاول و أضع تعريفاً لما يحدث. و أن اطمئن الناس و اؤكد لهم بشكل خاص أنهم ليسوا بمجانين |