"dokunmadın" - Translation from Turkish to Arabic

    • تلمس
        
    • تلمسي
        
    • لمست
        
    • تلمسيه
        
    • تلمسها
        
    • تمس
        
    • لمستِ
        
    Bu sabah ısmarladığın kahveye dokunmadın bile. Open Subtitles حسناً. حتى إنك لم تلمس قهوتك هذا الصباح.
    Şükürler olsun ki benim ayağım yerine onunkine dokunmadın ! Open Subtitles الشكر للربّ أنّك لم تلمس أقدامهم.
    Kahvaltına dokunmadın, daha elbisen de kurumadı ve ikimiz de gidecek bir yerin olmadığını biliyoruz. Open Subtitles أنتِ لم تلمسي طعامكِ وملابسكِ لم تجف بعد وأعتقد بأننا كلنا نعلم بأنكِ ليس لديكِ مكان تذهبي إليه
    Rica ederim. Çayına dokunmadın. Open Subtitles علىالرّحبوالسعة، أنتِ لمّ تلمسي شايكِ.
    Neşelen et torbası. Amibine dokunmadın bile. Open Subtitles لاتحزن، ياكرة اللحم بالكاد لمست طبقك
    Öyle, ama bir yıl oldu ve ona dokunmadın bile. Open Subtitles إنه يهم , لكن قد مرّت سنة و أنتِ لم تلمسيه حتّى
    İlk modellik işini aldığın günden beri bu resme hiç dokunmadın. Open Subtitles لم تلمسها منذ اليوم الذي استلمت فيه وظيفتك كعارض
    Timo, maç boyunca oyundaydın, topa dokunmadın bile. Open Subtitles "تيمو " , طليلة المباراة لم تمس الكرة حتى
    - Kutuya veya içindekilere dokunmadın, değil mi? Open Subtitles إذن لم تلمس الصندوق أو محتوياته؟ لا.
    Yemeğine bile dokunmadın! Open Subtitles أنت لم تلمس طعامك حتى
    Ve sen çocuğa hiç dokunmadın? Open Subtitles وأنت لم تلمس الفتى؟
    Bardağa dokunmadın bile. Arkadaş ister misin? Open Subtitles لم تلمس الشراب، أتريد الرفقة؟
    Yemeğine dokunmadın. Open Subtitles أنت لم تلمس غذائك
    Tuvalette bir şeye dokunmadın, değil mi? Open Subtitles لم تلمسي شيئاً في الحمام, اليس كذلك؟
    Nessa, bu kadar uzun süredir evliyiz. Hiç benim apandisime dokunmadın. Open Subtitles (نيسا)، نحن متزوجان منذ فترة طويلة ولم تلمسي أبداً زائدتي الدودية.
    Kadehine dokunmadın bile. Open Subtitles انت لم تلمسي كاسك
    İkinci mini kekine dokunmadın bile neredeyse. Open Subtitles بالكاد لمست فطيرتك المصغّرة الثانية.
    - Hala taşaklarına dokunmadın mı? Open Subtitles يكون لك لمست الكرات له حتى الآن؟
    Koca şişeyi tek başıma bitirdim ama sen içkine dokunmadın bile. Open Subtitles [درونكينلي] ما هي الفكرة؟ لقد انتهيت تقريبا من هذه زجاجة نفسي... وكنت لا لمست لك حتى الان.
    Bilhassa senin için yaptım ve sen dokunmadın bile. Open Subtitles أعددت هذا خصيصاً لكِ و لم تلمسيه حتى
    Götüremedin değil mi, hatta ona dokunmadın bile değil mi? Open Subtitles لم تضاجعها. لم تلمسها أيضاً
    Timo, maç boyunca oyundaydın, topa dokunmadın bile. Open Subtitles "تيمو " , طليلة المباراة لم تمس الكرة حتى
    Ama bir erkeğe hiç dokunmadın ki. Open Subtitles لم يسبق أن لمستِ أحدهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more