O günlerde tek başınasınız. İnsanlar herhangi bir kişiye dokunmaktan çok korkuyorlardı. | TED | في تلك الأيام كنت وحيداً. الناس كانوا خائفين جداً من لمس أحد. |
Bu kapıyı geçmek başkasının iblisine çıplak elle dokunmaktan daha da kötüdür. | Open Subtitles | عبور هذه البوابة اسوأ من لمس شيطان احدهم بيد عارية. |
Bu kapıdan geçmek, çıplak elle başkasının cinine dokunmaktan daha korkunçtur. | Open Subtitles | عبور هذه البوابة اسوأ من لمس شيطان احدهم بيد عارية. |
Yakın gözlemden ve dokunmaktan edinebileceklerini hafife alma. | Open Subtitles | لا تُقلل ممّا يُمكنك أن تعرفه عن طريق اللمس والمُلاحظة الدقيقة. |
- Seni uyarmam gerek. dokunmaktan ve hassasiyetten rahatsız oluyorum. | Open Subtitles | علي إنذارك أن لا أطيق اللمس آسفة , شكرا |
Her şeye dokunmaktan vazgeçmeni istiyorum. | Open Subtitles | اسمع، أريدك أن تتوقف عن لمس تلك الأشياء فحسب. |
Ya da erkekler tuvaletinin kapısına dokunmaktan. | Open Subtitles | أو لمس مقابض أبواب حمامات الأولاد |
Ancak temas noktalarına dokunmaktan kaçınmanız gerekir. | Open Subtitles | لكن يتوجب عليكِ تجنب لمس نقاط الإتصال |
Memelere dokunmaktan hoşlanmıyorum! | Open Subtitles | لا أحب لمس أثدائها |
İnsanlara dokunmaktan hep korkmuştur. | Open Subtitles | كان دائماً يخاف من لمس الناس |
Kendine dokunmaktan hoşlanıyor musun? | Open Subtitles | هل تحبين لمس نفسك؟ |
Gözlerinize, burnunuza ve ağzınıza dokunmaktan sakının... | Open Subtitles | و تجنب لمس عيونكم، أنفكم، و أفوهكم... |
Eğer Cass tablete dokununca ondan kaçabilmişse neden tablete dokunmaktan vazgeçsin? | Open Subtitles | إن كان (كاس) تخلّص من سيطرتها عن طريق لمس اللوح فلمَ عساه يتوقّف عن لمسه؟ |
# Bir yıldıza dokunmaktan korkma | Open Subtitles | # لا تخافي لمس نجمة |
İnsanların neden dokunmaktan bu derece korkuğunu kim bilir? | Open Subtitles | من يعلم لم الناس يخافون من اللمس |
Bay Zuckerkorn, dokunmaktan sizi uyarıyorum. | Open Subtitles | سيد (زاكركورن), لقد تم تحذيرك من اللمس |
Schmidt, dokunmaktan fazlasını yapıyorlar. | Open Subtitles | (شميت) ، هناك أشياء أكثر من اللمس |