"dokunmayacaksın" - Translation from Turkish to Arabic

    • تلمس
        
    • تلمسه
        
    • تلمسني
        
    • تلمسها
        
    • تلمسي
        
    • تلمسيها
        
    • تلمسوني
        
    - Hayır, efendim, saçıma dokunmayacaksın. - Ponyboy, yine uzayacak be, oğlum. Open Subtitles لا, لا لن تلمس شعري بوني بوي, سينمو مره اخرى يا رجل
    Ben kullanırken asla direksiyona dokunmayacaksın! Duyuyor musun? Open Subtitles لا تلمس أبداً عجلة القيادة حينما أقود مفهوم؟
    Pekala. Ama sadece bir gece için ve barın arkasındaki hiçbir şeye dokunmayacaksın. Open Subtitles لكن فقط لليلة واحدة , ولا تلمس أي شئ خلف البار
    dokunmayacaksın, koklamayacaksın üstünde oyun kağıtlarını kullanmayacaksın ve sorgulamak için ödünç almayacaksın. Open Subtitles أنتَ لن تلمسه أو تشمّه أو تضع ورق اللعب عليه، أو تستعيره لإستجوابه
    Bana dokunmayacaksın ve kesinlikle ısırmayacaksın. Open Subtitles لا تلمسني والأكثر من ذلك أن لا تعضني
    Bana yemin et, ona asla dokunmayacaksın. Open Subtitles اُقسم لي بأنّك لن تلمسها أبداً
    Sen Dylan'ın odasındaki eşyalara dokunmayacaksın. Open Subtitles لا تلمسي الأشياء التي بحجرة ديلن
    Onu görmeyeceksin, dokunmayacaksın, duymayacaksın. Open Subtitles أنت لن ترى النجمة أو تلمسيها أو تشميها أو تسمعيها
    Eğer Bilgisayarı tekrar görmek istiyorsan bu odadaki hiçbir şeye dokunmayacaksın. Open Subtitles أذا ما أردت رؤية التداخل مرة آخرى لن تلمس اى شيء فى تلك الغرفة
    Ve asla ama asla benim eşyalarıma dokunmayacaksın özellikle buradaki eşyalarıma. Open Subtitles ولا تلمس أي غرضاً لي إطلاقاً وخصوصاً هذا الغرض هنا
    Memnuniyetle bakarız. Onu öldürüyorsun. Kenarlara dokunmayacaksın. Open Subtitles أنت تقتله، لا يفترض بك أن تلمس الجانبين.
    Yemek de dahil olmak üzere sana ait olmayan hiçbir şeye dokunmayacaksın ve bakmayacaksın. Open Subtitles ؟ لا تنظر أو تلمس أيّ شئ لا يرجع لك متضمناً الطعام
    Bundan sonra silahıma dokunmayacaksın, tamam mı? Open Subtitles من الان وصاعدا لا تلمس سلاحي مرة اخرى اتفقنا ؟
    Şimdiye dek yaptığımız testlerin verilerini okumadan önce hiçbir şeye dokunmayacaksın. Open Subtitles حتى تقرأ كل البيانات عن جميع الاختبارات التي قمنا بها، لن تلمس شيئا.
    Sadece kurt adam. O ormanda başka hiçbir şeye dokunmayacaksın. Open Subtitles المُستذئبُ فقط يا شاو لا تلمس أيّ شئ آخر في الغابه
    Şu köpeğe bir daha asla dokunmayacaksın! Open Subtitles ! لا تلمس هذا الكلب مجدداً إذهب الآن لكي تحصل على قيلولتك
    Bana bir söz ver. Asla silaha dokunmayacaksın. Söz mü? Open Subtitles عدني بألاّ تلمس هذا المسدس أبداً
    Quintus Bubo, bir suç işlememiş. Ona dokunmayacaksın. Open Subtitles . كوينتيس بوبو " لم يسئ لأحد لن تلمسه "
    Eldivenlerinle dokunmayacaksın. Sadece engelle. Open Subtitles لا تلمسه بقفازاتك فقط قم بصده
    Ayaklarıma dokunmayacaksın. Open Subtitles لا أريدك ان تلمسني
    Frollo, ona dokunmayacaksın! Open Subtitles فرولو انت لن تلمسها
    Kafama falan dokunmayacaksın kızım. Open Subtitles لن تلمسي رأسي يافتاه
    O gidecek. - Sen de ona dokunmayacaksın. Open Subtitles نعم،هي سوف تعيش أنت لن تلمسيها
    Hayır, bak, bana dokunmayacaksın. Open Subtitles لا، لا لن تلمسوني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more