"dokuz tane" - Translation from Turkish to Arabic

    • تسعة
        
    • تسع
        
    • تسعه
        
    Şimdiyse dokuz tane kısa menzilli nükleer füze teröristlerin elinde. Open Subtitles تسعة من الصواريخ النووية قصيرة المدي في أيد الارهابين الأن
    Hepimizin oturma odaları ve mutfakları, yatak odaları ve banyoları var ve merkezi bahçenin etrafında bu evlerden dokuz tane var. TED جميعنا لديه غرف معيشة، مطابخ، غرف نوم، وحمامات، وهناك تسعة من هذه المنازل متمركزة حول ساحة منزل مركزية.
    Geçen yıl bunlarda dokuz tane sattın bana. Open Subtitles لا, أنت بعت لي تسعة مكانس كهربائية العام الماضي
    Lukaşenko'ya karşı dokuz tane başkan adayı var. Sonucun ne olacağını göreceksiniz. TED ترى تسع مرشحي رئاسة ضد لوكاشينكو. سوف تعلم النتيجة.
    dokuz tane göz ameliyatı geçirmiş. Sonuncusu kısa bir süre önceymiş. Open Subtitles أجرت تسع عمليات على عينيها، آخرها كانت قبل أن تغادر
    Sana baktığımda, senden sekiz dokuz tane görüyorum. Open Subtitles عنما انظر اليك اراك ثمانيه او تسعه
    Orada dokuz tane göstermelik sigara izmariti vardı altı tanesi sıradan üçü Türk malıydı. Open Subtitles كان هناك تسعة سجائر في المنفضه ست منها عادية و ثلاث منها تركية
    Sadece sekiz kutu somon kalmıştı. dokuz tane almıştım! Open Subtitles كان يوجد فقط ثمان علب سلمون أنا أملك تسعة
    dokuz tane orta vadeli, değiştirilebilir borç senedi... Open Subtitles إنها تسعة سندات متوسطة الأجل قابلة للتحويل
    15'li kardeşlik bir usta eğitmen, beş koruyucu, dokuz tane de taş taşıyıcısından oluşuyor. Open Subtitles تكونت الأخوية الـ 15 من ماسك رئيسي خمسة حُراس و تسعة حاملين للحجارة
    Ancak, eğer dikkatlice bakarsanız, Bu teyipte dokuz tane teknik hata var. Open Subtitles على أية حال إذا تمعنت جيدا هناك تسعة أخطاء على الشريط
    Bu ilk hikayemizdi. dokuz tane daha var. Open Subtitles ,تلك هى القصة الأولى و الآن أصبح لدينا تسعة آخرين
    Geçen sefer dokuz tane almıştım ve yetmemişti. Open Subtitles في المرة السابقة, اخترت تسعة و لم تكن كافية
    Onun tek başına dokuz tane adamı devirip Dayanak tesisinden kaçtığına mı inanacağız şimdi? Open Subtitles هل يجب علينا أن نصدق أنه ضرب تسعة أشخاص وهرب من أحدى منشات فولكرم كل هذا لوحده
    Bunlardan dokuz tane vardır ve çoğu binlerce mil çapındadır. Ve bunların sınırları afetler sonucu oluşmuştur. Open Subtitles ثمة تسعة صفائح ضخمة يبلغ عرضها آلاف الأميال تحدث على حدودها الكوارث.
    Hayatımda dokuz tane hata yaptım ve yeni bir tanesini yapmaktan korktum. Open Subtitles لقد أخطأت تسعة أخطاء وكنت خائفة من أن أخطىء مرة أخرى
    - Kaç parmak izi var? Toplam dokuz tane. Open Subtitles تسعة في المُجمل والبقية كانت بصمات قديمة
    Tüm dünya milletlerinden dokuz tane osuran adam sikleri de dışarıda frengili penislerinden çiş damlalarını silkeliyorlar. Open Subtitles تسع أشخاص مغفلين من كل مكان في العالم و قضبانهم إلى الخارج يقومون بإنزال قطرات من البول من قضبانهم المصابة بالزهري
    Dışarıda hiç bir yerde hindi kalmamıştı, bu yüzden ben de dokuz tane Cornish tavuğu ve iki tane de kızarmış piliç aldım. Open Subtitles لقد نفذ الديك الرومي من كل المتاجر لذلك جلبت تسع دجاجات كورنيش ودجاجتان صغيرتان
    Aynı şekilde saldırıya uğramış dokuz tane kadın subay bulduk. Open Subtitles وعثرنا على تسع موظفات نساء قد تم الإعتداء عليهن بنفس الطريقة
    "dokuz tane daha" nasıl sence? Open Subtitles ايه رأيك في تسعه اكثر هذا اسمك
    - Sence dokuz tane altılım yok mu? Open Subtitles -لاتعتقد أنه يمكنني الحصول على سته , تسعه ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more