"dolabını" - Translation from Turkish to Arabic

    • خزانة
        
    • خزانتك
        
    • خزانتها
        
    • الخزانة
        
    • خزانته
        
    • ثلاجة
        
    • خزانتكِ
        
    • خزانه
        
    • لخزانة
        
    • ثلاجتك
        
    • خِزانة
        
    • خزائن
        
    • دولاب
        
    • دولابه
        
    • وخزانة
        
    Clifton Cartwright'ın tariflerine uyan birisi dün Micheal'ın dolabını açmaya çalışmış. Open Subtitles شخص ما حاول كسره في خزانة مايكل يوم امس متطابق وصفهُ
    Mesela, Miko'nun dolabını bulup, onun hakkında daha fazla bilgi alabiliriz. TED يمكننا على سبيل المثال أن نجد خزانة ميكو ونحصل على مزيد من المعلومات عنها.
    Git dolabını boşalt. Tam zamanını bekle. Tam zamanını bekle. Open Subtitles اذهب وفرغ خزانتك مدرب لم تريد مني اللعب مدافع ؟
    Seni, dolabını boşaltırken görmek istemiyorum. Şu herifi yakalayabiliriz. Open Subtitles لا أريد أن أراك تنظف خزانتك لنعد الى الشارع , يمكننا النيل من الرجل
    Onu köşeye sıkıştırıp, müstehcen sözler söyleyerek bağırdılar... ve dolabını tamponla doldurdular... ve dolabın kapısına "Bunu tak" yazdılar. Open Subtitles وقامو بصراخ في وجهه وحبسها وبعد ذلك قامو بوضع السدادت في خزنتها وكتبو على باب خزانتها قومي بسدها
    Ön kapıyı kilitlemeyip elbise dolabını mı kilitliyorlar? Open Subtitles يغلقون الخزانة بينما يتركون الباب الأمامى مفتوحاً ؟
    Baba, ödül dolabını kırdım ve uzaklaştırma aldım. Open Subtitles لقد كسرت خزانة الجوائز يا أبي وتم فصلي مؤقتاً
    Açıkçası Mareşal Haig, içki dolabını 10 santim daha Berlin'e yaklaştırmak için yeni ve doyumsuz bir gayrete girmek üzere. Open Subtitles يبدو أن القائد الميداني هيج, على وشك أن يقوم بجهدٍ عملاق آخر وهو أن يحرك خزانة مشروباته ستة إنشاتٍ أقرب إلى برلين.
    Herifin dolabını karıştırdım. Her şey düzgün. Pistte çalışıyormuş. Open Subtitles فحصت خزانة الرجل يبدو جيدا ويعمل هنا في الحلبة
    dolabını temzilersek fazladan bir odamız olur. Open Subtitles يمكننا خلق بعض المساحة إن نظفنا خزانة ملابسك
    İnsanların dolabını açamam. Bunu Marko ile halletmen gerekecek. Open Subtitles لا يمكننى فتح خزانة الافراد تولى الامر مع ماركو بنفسك
    Eğer onun katilini bulmanıza yardımcı olacaksa size onun bütün evrak dolabını veririm ajan Gibbs. Open Subtitles بالتأكيد ولكن أن يساعدك على كشف القاتل وسأقوم باعطائك كل ما يتعلق به حتى خزانة ملفاته
    Tamam, Bir güvenlik elemanı dolabını boşaltmana eşik edecek Open Subtitles حسنا ، إذن ، حارس أمن سيرافقك لتنظيف خزانتك
    dolabını biraz karıştırdım ve bu gece üstünde müthiş duracak bir şey buldum. Open Subtitles لقد نقبت في خزانتك الإحتياطية ووجدت شيئاً أرى أنه سيبدوا ساحراً الليلة
    Veya tıbbi atıkların üstündeki kısıma senin dolabını taşımamızın. Open Subtitles أو يمكننا تحريك خزانتك بالقرب من شلالات النفايات الطبية
    Ponpon kızlardan biri rahatsızlandı, biz de onun dolabını süsleyeceğiz. Open Subtitles أحد رؤساء المشجعين كان بالخارج اليوم يعاني من مرض سنقوم بتزيين خزانتها
    Anahtar okul dolabını açmadı, değil mi? Open Subtitles ذلك المفتاح لا يناسب خزانتها المدرسية ، أليس كذلك ؟
    Elbise dolabını açıp boş askılıkları gördüğümde ise... Open Subtitles وعندما أفتح الخزانة وأرى رفوف الملابس الفارغة..
    Manny'nin annesiyim ve onun dolabını neden süslemediğini öğrenmek istiyorum. Open Subtitles لم تصممي خزانته بشكل جيد ؟ لانه تصرف عنصري وغبي
    Şu lanet pasta dolabını tamir ettirmeni kaç kez daha söylemem gerekiyor? Open Subtitles وكم مرة يجب أن أطلب منك أن تصلح ثلاجة الفطائر اللعينة هاته؟
    Yani beni işe alarak, dolabını küçültmüyorsun, aksine genişletiyorsun. Open Subtitles ستقومين بتوسيع خزانتكِ فعلاً ولن تُنقِصيها
    Bay Garcia, Sidney Jouron'ın dolabını aramak için arama iznimiz var. Open Subtitles سيد جارسيا لدينا مذكره تفتيش لنلقي نظر على خزانه سيدني .
    Ecza dolabını gözden geçirdiklerini bilirsin. Open Subtitles تعرف انهم يختلسون النظر لخزانة الادوية
    İhtiyacın her şeyi alıp dolabını doldurmak istemiştim. Open Subtitles أردت فقط ملئ ثلاجتك وأتأكد أن لديك كل ما تريد
    Erzak dolabını açarsan ihtiyacım olanı kolayca bulabilirim. Open Subtitles إذا قمتِ بفتح خِزانة الأدوية يمكنني أن أجد ما أحتاجهُ بسهولة
    "İnsanlar meraktan ya da kafayı bulmak için ecza dolabını mı karıştırıyor?" diye endişelenirken? Open Subtitles او يسرقون أشياء,أو يفتحون خزائن الأدويه لأنهم فضوليون أو لكي يجدوا شيئاَ يجلعهم مهلوسين.
    Bira arkadaşların arabama doluşur ve hep birlikte ailemin içki dolabını boşaltmaya mı gideriz? Open Subtitles سيارتي مَلأتْ بعلب البيرة سأذهب لإفْراغ دولاب مشروب أبويِّ الكحولي؟
    Kocamın geçirdiği kazadan sonra iş yerindeki dolabını boşalttığımda aracındaki torpido gözüne baktığımda aynı yastığa baş koyduğumuz 17 sene boyunca öğrenmediğim kadar şey öğrenmiştim. Open Subtitles علمت الكثير عن زوجي بعد الحادثة وأنا أنظف دولابه بالعمل... ووجدت الكثير بدرج القفازات بشاحنته... أكثر مما علمت خلال 17 عام من مشاركة الفراش معه
    Evini, iş yerini ve spor salonundaki dolabını aradık ama silah bulamadık. Open Subtitles لقد فتشنا كامل شقته ومكتبه وخزانة صالة تدريبه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more