"dolardan daha" - Translation from Turkish to Arabic

    • من دولار
        
    • بأقل من
        
    • تساوي أكثر
        
    Ve yarınızdan fazlası günde bir dolardan daha az bir parayla yaşıyor olurdunuz. TED وأكثر من نصف الأشخاص هنا كان سيعيش على أقل من دولار واحد في اليوم.
    Böylelikle, kâğıt, bakır şerit, ampul ve bir pille insanlar bu projeyi bir dolardan daha az maliyetle tamamlayabilir. TED فمع وجود الورق والشريط النحاسي والمصباح والبطارية، يمكنُ للاشخاص انجاز هذا المشروع بأقل من دولار
    Aman Tanrım! Eğer bizim masamızın tasarımını çalmışlarsa bizimki bir ve 50 dolardan daha değerli olmalı. Open Subtitles إذا كانوا قلدوها فهذا يعني أنها قيمتها أكثر من دولار و نصف
    O esnada, Çin'in bir milyarlık nüfusunun yüzde kaçı günlük iki dolardan daha azıyla hayat mücadelesi veriyordu? TED في تلك المرحلة، كم كانت النسبة من مليار نسمة ممّن كانوا يعانون للاقتيات بأقل من دولارين في اليوم؟
    12 dolardan daha değerlidir. Open Subtitles اعتقد انها تساوي أكثر من 12 دولار
    25 bin dolardan daha fazla edeceği kesin. Open Subtitles متأكّدة أنّها تساوي أكثر من 25 ألفاً؟
    Günde bir dolardan daha az parayla yaşayan aileler var. Bu ailelerin parasını alamam. Open Subtitles هناك عوائل تعيش على أقل من دولار واحد يومياً لا أستطيع أخذ أموالهم
    Şu anda metrekaresini bir dolardan daha az bir miktara kiralıyorum. Open Subtitles حسنا الان انا اقوم بتاجيرها بأقل من دولار للمتر الواحد
    Bu ne anlama geliyor? Çok sık, dolar terimlerine bakarız -- günde bir veya iki veya üç dolardan daha az kazanan insanlar. TED ماذا يعني الفقر؟ لذاً دائماً، نحن نأخذ بقيمة الدولار-- الناس الذين يكسبون أقل من دولار أو أثنين أو ثلاثة يومياً.
    "Ne alırsan bir dolar"dan aldığım yeni çarşaflarım çok güzel görünüyor bir dolardan daha pahalıymış gibi ya da 2 veya 3 dolardan. Open Subtitles غطاء سريري الجديد من متجر "قيمة الأشياء أقل من دولار" فاخرة جداً، وكأن قيمتهم أكتر من دولار،
    "Bana ya özgürlük ver ya da ölüm!" Bu gayet güzel ve iyi bir şey, eğer ki durumunuz el veririse, fakat eğer günde bir dolardan daha az bir parayla yaşıyorsanız, hayatta kalmaya ve ailenizin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmakla meşgul olursunuz Etrafta dolaşmakla zaman harcayarak, demokrasiyi ilan etmek ve savunmakla değil. TED " أعطني الحرية او اعطني الموت " هي مقولة جيدة اذا كنت تقدر على دفع الثمن و لكن اذا كنت تعيش باقل من دولار في اليوم انت مشغول جدا بمحاولة الصمود و توفير لقمة العيش لعائلتك من ان تقضي وقتك في محاولة نشر و الدفاع عن الدمقراطية
    Öğle yemeğine bir dolardan daha az harcıyoruz, peki. TED اذن نحن ننفق أقل من دولار , حسنا !
    3D yazıcıları kullanarak, üretim masrafı 5 dolardan daha düşük olan, akıllı telefonlara kolayca takılarak, gözün arka kısmından yüksek kaliteli fotoğraflar alabilecek, düşük maliyetli donanımları ürettik. TED قمنا بتطوير معدات بطابعات ثلاثية الأبعاد وبتكلفة منخفضة تأتي بأقل من خمس دولارات لتصنيعها، والتي يمكن أن تربط لاحقا بالهاتف الذكي لتتيح إمكانية النظر إلى الجزء الخلفي من العين بجودة عالية.
    Yüz milyon dolardan daha değerli bulursun belki. Open Subtitles وربما تجد أنها تساوي أكثر من مئة مليون

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more