| Andy ve ekibi,bu okulların etrafını... ...asfaltlamak için dolarların 200 milyonunu... ...harcadıklarını ortaya çıkardı. | TED | واندي وفريقه اكتشفوا أنهم سينفقون 200 مليون من هذه الدولارات على الأسفلت لإحاطة المدارس به |
| Milyon ve milyon dolarların etkisi olsa. | Open Subtitles | عامل في الملايين والملايين من الدولارات. |
| Güneydoğu Asya'ya geçit, dolarların ve markların taklit saatlere ve gerçek yaralara döndüğü yer. | Open Subtitles | بوابة آسيا الجنوبية الشرقية حيث تتحول الدولارات و العملات الألمانية إلى ساعات مزيفة |
| Bu proje için harcanan iki yıl ve milyon dolarların sonunda elde ettiğimiz ürünün daha fazla yaşayamayacağına karar verdik. | Open Subtitles | بحوالي عامين وعدة ملايين من الدولارات في المشروع، قررنا بأن المنتج النهائي أصبح بلا قيمة بعد الآن |
| dolarların ve markların taklit saatlere ve gerçek yaralara döndüğü yer. | Open Subtitles | حيث تتحول الدولارات و العملات الألمانية إلى ساعات مزيفة |
| Cebimdeki dolarların sayısından daha fazla sıfır var. | Open Subtitles | عدد الأصفار أكثر بكثير مما أملك في جيبي من الدولارات |
| Çünkü milyon dolarların sikimde değil. | Open Subtitles | لأننى لا آبه لملايين الدولارات التي تمتلكها |
| dolarların kokusu kadar yoktur değerli bir şey. | Open Subtitles | لكن ليس كندرة رائحة الدولارات. |
| "Bak adamım işte seni bu dolarların ettiği kadar seviyorum" | Open Subtitles | "يا رجل، أحبك بقيمة هذه الدولارات" |
| Neden? dolarların peşinde misin? | Open Subtitles | هل تلاحق الدولارات فقط؟ |
| - Bu senin vergi ödeyen dolarların. | Open Subtitles | - لا . - هذا دفع الدولارات لأعمالك . |