"doldurabilir" - Translation from Turkish to Arabic

    • ملء
        
    • يملأ
        
    • تملأ
        
    • حشو
        
    • ملأ
        
    • أن تملئ
        
    Bu sütunları, cinayetlerin olduğu yerlerdeki toprakla doldurabilir miydik? TED تسائلنا عما إن كان بإمكاننا ملء جميع تلك الأعمدة بتربة تلك الأماكن التي حصل فيها القتل.
    Çünkü cahilce bir kanıyla yetiştirildik,.. ... Servet ve bencillik, ruhumuzdaki boşluğu doldurabilir sanki. Open Subtitles هذا لأننا تربَّينا على فكرة حمقاء وهي أن الثروة والأنانية يمكنهما ملء الفراغ في روحنا
    Bu zamanları inatçı bir iyimserlikle karşılamayı seçmek yaşamlarımızı anlam ve amaçla doldurabilir ve bunu yaparak elimizi tarihin akışına uzatıp onu bizim seçtiğimiz geleceğe doğru döndürebiliriz. TED اختيار مواجهة هذه الأزمة بتفاؤل وعزم يمكن أن يملأ حياتنا بالمعاني والأهداف، وبفعل ذلك يمكننا أن نضع أيدينا على قوس التاريخ ونقوم بثنيه ناحية المستقبل الذي نختاره.
    Şimdi, tek bir kişi kabı doldurabilir ve ölür. Open Subtitles ممكن شخص واحد يملأ العبوة بعشر وحدات ويموت
    Hemşire Falconer kiliselerinizi doldurabilir. Open Subtitles نعم، والراهبة فالكونر يمكنها أن تملأ كنائسكم
    Şunu benim için olabildiğince çabuk doldurabilir misiniz? Open Subtitles هل بأمكانك ان تملأ هذه لي بأسرع وقت ممكن ؟
    Silah doldurabilir misin! Open Subtitles هل تستطيع حشو السلاح ؟
    - Silah doldurabilir misin? Open Subtitles هل تستطيع حشو السلاح ؟ نعم
    Halalar da bu boşluğu doldurabilir. Öğretmenler de bu boşluğu doldurabilir. Open Subtitles العمة بإمكانها ملأ ذلك الفراغ والمعلمات كذلك أيضاً
    Fahişelerden başka boşlukları kim daha iyi doldurabilir? Open Subtitles من الأفضل أن تملئ الثقوب, كما كانت عليه, بالعاهرات أنفسهم ؟
    Paran varsa reçete doldurabilir. Open Subtitles يمكنه ملء الوصفات إن أعطيته مالاً
    Bu formu doldurabilir misin? Open Subtitles هل يمكنك ملء هذه البيانات عنّي؟
    -Biliyorum. O kocaman kalbin New England'daki kan bankalarının yarısını doldurabilir. Open Subtitles قلبك ربما يمكن ملء نصف بنوك الدم في نيو انغلاند...
    Bu adam bir futbol sahasini sali gunu doldurabilir. Open Subtitles هذا الرجل يمكن أن يملأ ملعب كرة قدم يوم الثلاثاء
    Buna göre Başkan yardımcısı pozisyonunun boşalması durumunda, başkan bu pozisyonu doldurabilir. Open Subtitles تقول أنه متى ثمة فراغ في منصب نائب الرئيس، يمكن للرئيس أن يملأ المنصب
    Kahve doldurabilir misin? Open Subtitles نعم لكن يمكنك أن تملأ الترمس بالقهوة
    - Şunu benim için doldurabilir misin? Open Subtitles هل يمكنك أن تملأ لي هذا الكأس مشروب؟
    -Silah şarjörü doldurabilir misin? -Evet, evet. Open Subtitles -هل تستطيع حشو السلاح ؟
    - Evlat, silah doldurabilir misin? Open Subtitles -هل تستطيع حشو السلاح ؟
    - Başvuru doldurabilir miyim? Open Subtitles -هل بإمكاني ملأ إستمارة الطلب ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more