Anlaşılan, Amerikalılar'ın da pasaporta ihtiyacı oluyordu, biz de, birkaç form doldurduğumuz ve resimlerimizin çekildiği... pasaport ofisine gittik. | Open Subtitles | إتضح بأنه حتى الأمريكان بحاجة لجوازات سفر لذلك ذهبنا لمكتب الجوازات حيث ملأنا بعض الاستمارت والتقطنا صوراً. |
Zehirli ve toksik atıklarla doldurduğumuz denizlere ve okyanuslara büyük bir kibir ve umursamazlıkla yok ettiğimiz ağaçlara ve ormanlara. | Open Subtitles | لندفع ثمن القذارة والروائح الكريهة السامة التي ملأنا بها بحارنا ومحيطاتنا الأدغال والغابات التي قتلناها |
Dediler ki, bir boşluğu doldurduğumuz için yarı fiyatına kalabilirmişiz. | Open Subtitles | ويقولون لو ملأنا المساحة الشاغرة سنحصل على نصف السعر لذا اتخذت القرار السريع |
Bilgece bir yol. Gerçi Romalı kelleleriyle doldurduğumuz bir yolu tercih ederdim. | Open Subtitles | سبيل حكيم، ولكن السبيل الذي يمتلئ برؤوس الرومان هو سبيل أفضل |
Bilgece bir yol. Gerçi Romalı kelleleriyle doldurduğumuz bir yolu tercih ederdim. | Open Subtitles | سبيل حكيم، ولكن السبيل الذي يمتلئ برؤوس الرومان هو سبيل أفضل |