"dolduruyorsun" - Translation from Turkish to Arabic

    • تملأ
        
    • تملئ
        
    • تملئين
        
    • ملأت
        
    • وتملئ
        
    İçini sidikle dolduruyorsun bunun, borusunu pantalonunun altına yerleştiriyorsun... ve kapağını, malafatın ucuna selobantla yapıştırıyorsun. Open Subtitles تملأ هذه بالبول, تأخذ هذا الأنبوب ..أسفل السروال. تلصق هذا الصمّام على نهاية الصديق القديم
    - Ne diye mideni tavukla dolduruyorsun? Open Subtitles لماذا تملأ معدتك بالدجاج ؟
    Kullanıcının suyu kaynatmak için şu düğmeye basması gerekiyor, yani şu anlama geliyor, hepimiz tembel olduğumuz için ne kadar ihtiyacın varsa o kadar dolduruyorsun. TED المستخدم يجب حقا ان يضغط على الزر لجعل مائه يغلي و الذي يعني , بما ان جميعنا كسولين سوف تملئ تحديدا ما تحتاجه
    Şimdi işler boka sarıyor, ayrıca, ...tam boşanma kağıtlarını dolduruyorsun, ve bu oluyor. Open Subtitles مع كل ذلك الذي حصل وأنت هُنا تملئ أوراق الطلاق، وفجأةً حدث هذا الأمر.
    Anne, onun aklını neden bu saçma öykülerle dolduruyorsun? Open Subtitles لا اعلم لماذا تملئين رأسة بتلك القصص السخيفة
    Benden daha iyi olduğunu biliyorsun, bu yüzden onun beynini bu çöplerle dolduruyorsun. Open Subtitles تعتقدين أنك أفضل مني لهذا السبب تملئين رأسه بكل هذا الهراء
    Topluluk ayinleri için kadehleri sen mi dolduruyorsun? Hmm. Open Subtitles -هل ملأت القدح من أجل مراسم طقوس الجماعة ؟
    Dostum, Titanik'deki yedek kaptansın ve can kurtaran botlarını havyarla dolduruyorsun. Open Subtitles فريندو) أنت رفيقي الأول) "في سفينة "تايتنك وتملئ قوارب النجاة بالكافيار
    O şişeyi neden kırmızı şarapla dolduruyorsun? Open Subtitles لم تملأ تلك الزجاجة بنبيذ "بارغين ريد"؟
    Peki neden garajımın önünde ve ayrıca, neden buzdolabımı eşyalarla dolduruyorsun? Open Subtitles ولماذا تملأ ثلاجتي بهذه الأشياء!
    Boş vaktini sikinle dolduruyorsun. Open Subtitles تملأ فراغك بالمضاجعة.
    Her odaya girdiğinde kalbimi büyük keyifle dolduruyorsun. Open Subtitles في كل مره تدخل الغرفه تملئ قلبي بالمتعه.
    Kızın aklını fikirlerle, kuşkularla ve karışıklıklarla dolduruyorsun. Open Subtitles أنتَ تملئ رأسها بالأفكارِ و الشكوك و التشويش
    Frank'in kafasını saçma sapan fikirlerle dolduruyorsun. Open Subtitles تملئ رأس (فرانك) بهذه الأفكار السخيفة
    İnternetten başvuru formu dolduruyorsun evde çektiğin iki dakikalık bir video gönderiyorsun sonra, sekiz, on gün içinde cevap vermelerini bekliyorsun. Open Subtitles ذلك ليس كيف يجري الأمر. تملئين طلب على النت، ترفعين مقطع منزلي مدته دقيقتين،
    Haklıydın ayrıca. Muazzam bir boşluğu dolduruyorsun. Open Subtitles كنتِ بالفعل مُحقّة أنتِ تملئين حقاً هذا الفراغ الهائل
    Kalplerin içini ne de güzel dolduruyorsun. Open Subtitles انظري كيف تملئين القلوب بشكل جميل
    Kafasını yalanlarla dolduruyorsun! Open Subtitles و ملأت رأسها بالأكاذيـب
    Kafasını yalanlarla dolduruyorsun! Open Subtitles و ملأت رأسها بالأكاذيـب
    Havuzu mu dolduruyorsun? Open Subtitles هل ملأت هذه البركة؟
    Bir de cebini dolduruyorsun. Open Subtitles وتملئ جيبك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more