"dolduruyorum" - Translation from Turkish to Arabic

    • أملأ
        
    • املأ
        
    • أصب
        
    • ملء
        
    • أملئ
        
    • أملئها
        
    • أن أملؤه
        
    • أعبئ
        
    Çöplükte bulduğum birayı topların içine dolduruyorum. Open Subtitles أملأ الكرات بالبيرة التي أعثر عليها من النفايات، ثم ألقي الكرات،
    Şimdilik sadece formları dolduruyorum, ama haftaya başlayacağım. Open Subtitles أنا أملأ الإستمارات فحسب لكني سأبدأ الأسبوع القادم
    Oyuna kaydın için dolduruyorum. Open Subtitles املأ بيانات تسجيل لعبتك على الانترنت
    - Sadece shot dolduruyorum. - Görüşürüz, dostum. Open Subtitles أنا فقط أصب لهم لاحقاً
    Siz kürtaj kaçkınlarını mirastan mahrum etmek için gerekli evrakları dolduruyorum. Open Subtitles ملء الأوراق لاحرم لك الإجهاض، خبت جذوة شهرتها يجب أن يكون.
    Yardımcı yönetici pozisyonu için başvuru formunu dolduruyorum. Open Subtitles أنا أملئ هذا الطلب لأحجز فرصة للحصول على منصب المديرة التنفيدية.
    Ama ona arada sırada benzin dolduruyorum. Open Subtitles ولكنني لازلت أملئها بالجاز واعطيها زيت من الوقت للأخر
    Kendimi senin yerine koydum, ...görüşmelere gittim ve fark ettim ki, ...odayı karamsarlıkla dolduruyorum. Open Subtitles كنت بمكانك وذهبت بمقابلات عمل وأدركت أني أملأ الغرفة باليأس.
    Danışmam gereken bir konu var. Şu anda, sayım formlarımı dolduruyorum ve feci bir sorunum var. Open Subtitles أريد بعض المعلومات ...أنا أملأ نموذج الإحصاء الآن
    Söylediğim gibi ben Frasier'ın yapımcısı Roz Doyle geç kalan Doktor Crane'in yerini geçici olarak dolduruyorum. Open Subtitles وأقول أنا " روز دويل " منتجة البرنامج أملأ الشاغر المؤقت للطبيب
    -Mermi kovanlarına barut dolduruyorum. -Ne yapıyorsun? Open Subtitles أملأ علب الرصاص بالبارود - ماذا؟
    Mermi kovanlarına barut dolduruyorum. Open Subtitles أملأ علب الرصاص بالبارود
    Her neyse. Ben yine de soda şişemi dolduruyorum. Aman Yarabbi. Open Subtitles . لا يهم, أستطيع أن املأ علبة الصودا . "أنت بالتأكيد "أكسل
    Tankları dolduruyorum. Ölüleri taciz ediyorum. Open Subtitles املأ خزان الوقود انتهك الاموات
    İstifa evraklarını dolduruyorum. Open Subtitles املأ اوراق خروجي واجمع اشيائي
    Bar kapandı ama ben yine de dolduruyorum. Open Subtitles الحانه مغلفة و انا مازلت أصب
    Borunun bu kısmını amonyum nitrat çözeltisi ile dolduruyorum. Open Subtitles أنا ملء هذا القسم من الأنابيب مع نترات الامونيوم الحل.
    Sanki depoya benzin dolduruyorum. Open Subtitles انه مثل ملء خزان البنزين.
    Ama evrak işlerine gömüldüm. Form dolduruyorum. Open Subtitles ولكنني أحول أوراق فقط أملئ إستمارات
    Çantasını oyuncaklarla kitaplarla dolduruyorum ve el atarisini koyuyorum, orada olduğunu fark etmeyeceksin bile. Open Subtitles -لذا سأقوم بحزم حقيبتها و أملئها بالألعاب ... و بعض الكتب و الـ " ليبستر " خاصتها " PSP ليبستر : لعبة إلكترونية مثل الـ "
    Hala internette profilimi dolduruyorum. Open Subtitles ما زلت أعبئ {\pos(195,220)}.ملفّي بالإنترنيت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more