Dedi ki, eğer dolunaydan önce geri dönemezsek, | Open Subtitles | وقال لي إن لم تعد قبل إكتمال القمر |
dolunaydan önceki gece. | Open Subtitles | ليلة قبل إكتمال القمر |
Gelecek dolunaydan önce diyebilirim. | Open Subtitles | سيكون قبل إكتمال القمر |
Öteki yarısı insanlığının içinde uyuyor ama bir sonraki dolunaydan önce onu bulursam bunu düzeltebilirim. | Open Subtitles | والنصف الاخر انسانة ولكنى استطيع ان احل تلك المشكلة اذا وجدتها قبل اكتمال القمر |
Ne, dolunaydan, gümüş mermilerden ve uzun kaşlılardan mı söz ediyorsun? | Open Subtitles | اتعنى مثل اكتمال القمر والرصاصات الفضيه وحواجب العيون التى تدخل فى المنتصف؟ |
dolunaydan dolayı olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون القمر بدرا. |
Scott ve Kira'nın dolunaydan önceki gece kaçırıldığını göz önünde bulundurursak... | Open Subtitles | وإذا وضعنا في الإعتبار أنّ (سكوت) و(كيرا) تم إختطافهما في الليلة التي تسبق إكتمال القمر |
Scott ve Kira'nın dolunaydan önceki gece kaçırıldığını göz önünde bulundurursak... | Open Subtitles | و لنأخذ بالإعتبار أن (سكوت) و (كيرا) تم أخذهم في الليلة التي تسبق إكتمال القمر |
Söylesene dolunaydan mı yoksa Gotham'da her gece bu kadar tuhaf mı? | Open Subtitles | لذا إخبرني , هل السبب إكتمال القمر أم كل ليلة في (غوثام) بهذه الغرابة ؟ |
dolunaydan bahsediyor. Ay yükseldiğinde kontrolden çıktığından bahsediyor. | Open Subtitles | انه يتحدث عن اكتمال القمر وعدم القدرة على السيطرة عند بزوغ القمر |
Ve dolunaydan önceki gece bir karar verdi. | Open Subtitles | ...و لذلك في الليلة قبل اكتمال القمر قامت بالإختيار... |
dolunaydan herhâlde. | Open Subtitles | لا بد أنه اكتمال القمر. |
dolunaydan olsa gerek. | Open Subtitles | يجب أن يكون القمر بدرا. |