"dom'un" - Translation from Turkish to Arabic

• دوم

Dom'un 16 yaşından beri bir dizi işi olmuştu ve onun da bir kavanoz parası vardı.
صديقي دوم كان لدية سلسلة من الأعمال منذ أن كان في السادسة عشرة، مما يعني أنه هو الآخر لديه مقدار من المال.

-Sonra 16 yaşına girdi... -O da Dom'un ilgisini çekmeye başladı.
وعندما بلغت 16 من عمرها أثارت هي اهتمام دوم

Bir gün aynı şeyi Dom'un ailesi için de yapacağız.
هذا نفس الشئ الذي سنفعله لعائله "دوم" في يوماً ما.

Böylece sinyalin çıktığı yere kadar takip edip Dom'un gerçek yerini bulabiliriz.
وتتتبع ذلك مرة أخرى إلى المصدر ونعثر على موقع دوم الحقيقي

- Koordinatları Dom'un navigasyonuna yükleyin.
قم بتحميل تلك الإحداثيات إلى جهاز الملاحة عند دوم

Dom'un cep numarasını istiyor.
تحتاج عدد هاتف دوم الخلوي الآن.

- Dom'un kendine has 4 haneli şifresinin rasgele denk gelmesi pek olası değil.
ليس هناك اي احتمال ان "دوم" شخصياً وضع سلسلة الـ4 ارقام بالصدفه.

Dom'un tavırları göz önüne alındığında, son birkaç günde hiç de sıra dışı haller sezmemiştim.
بقدر ما كان تصرف "دوم" مُقلقاً, لم الاحظ شيئاً عليه في الأيام القليله الماضيه.

Dom'un telefonundan ses ve görüntü, KKS için bekler durumda.
صوت وصوره من هاتف "دوم". أنتظر لفك قفل نظام تحديد المواقع.

Sam, Dom'un geri döneceğine can-ı gönülden inanıyor.
"سام" دائماً مُتفائل أن "دوم" سيعود إلى مكانه.

Dom'un ölümünün berbat bir şey olduğunu, ...çünkü çok genç ve ölmeyi hak etmediğini.
وحادثة مقتل "دوم" خاصة كانه سيئه, لأنه كان صغيراً ولا يستحق ذلك.

Dom'un ölümünün sorumluluğunu almak istiyorsan Hetty, ...görevinde kalman gerekir.
ان كُنت تشعرين انك تريدين اخذ لوم على مقتل "دوم" يا "هاتي", فعليك ان تبقي في الصف.

Lütfen, lütfen Dom'un peşinden gitme. Bunu hak etmiyor o.
أرجوك، أرجوك، لا تسعي لاعتقال (دوم) فهو لا يستحق هذا.

Millet, Dom'un niye burada olduğunu öğrendim.
ايها الرفاق, أعرف لماذا دوم هنا

-O da Dom'un ilgisini çekmeye başladı.
- 16 وبعد ذلك إسترعت إنتباه دوم.

Bizce Dom'un adamızdan defolmasının vakti geldi.
نعتقد أن الوقت حان ليرحل (دوم) عن جزيرتنا

Ama çılgına dönüp yataklara düşen Rubenstein, Dom'un ufak tefek hapishane hikayelerini hatırladığında, o yapacak.
(روبنستين) حزين جداً يُلازم الفراش فور تذكره لقصة (دوم) سيتهمه

Dom'un bilinçli olarak deneyip eğlenmesinin imkânı yok.
ليس هناك طريقة لكى يحاول (دوم) الحصول على المرح

Dom'un ev telefonu da cevap vermiyor.
هاتف منزل "دوم" لا يرد عليه ايضاً.

Dom'un park yerinin hemen yanına monte edilmiş.
ومثبته مباشره فوق موقف سيارات "دوم".