O akşam muhteşem bir akşam yemeği yedik ama işlerim yüzünden Don'la yürümezdi. | Open Subtitles | حظينا بعشاء رائع تلك الليلة لكن لم تنجح الأمور مع دون بسبب عملي |
Don'la yalnız konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد ان اتكلم مع دون على إنفراد |
Sen de Don'la saat 10:00'a gidiyor musun? | Open Subtitles | هل ستنتقلين مع دون إلى نشرة الـ 10: 00؟ |
- Maggie'yle aranızda bir şeyler oldu ama o Don'la yaşıyordu ve senin de yüreğin kaldırmadı o yüzden şehir dışına çıkmak istedin ve kendi işini yapman mümkün olmadı. | Open Subtitles | - كنت في شيء ما مع ماجي ولكنها كانت تعيش مع دون و قلبك كان منفطر قليلا لذا اردت ان تخرج من المدينة قليلا |
Siz evinizi seneler önce aldınız. Robin'in Don'la ilişkisi ciddileşiyor. | Open Subtitles | أنتم عشتم سوياً منذ سنوات (روبن) أصبحت علاقتها جديّة مع (دون) |
Çok isterdim ama cumartesi günü Don'la planlarımız var. | Open Subtitles | أتمنى لو كان بإمكاني ، لكن لديّ خطط مع (دون) ليوم السبت |
Üzgünüm Lily ama Don'la olan ilişkime bir şans vermem gerekiyor. | Open Subtitles | (آسفة (ليلي لكن يجب أن أعطي علاقتي مع (دون) فرصة |
Don'la birlikte yaşamaya başlayacakken bir de baktım uçağa binmiş Chicago'ya gidiyor adam. | Open Subtitles | ذات يوم انتقلت مع (دون) للعيش معاً ثم لم ألحظ إلا وهو (على طائرة إلى (شيكاغو |
Bak Georgia, biliyorum, Don'la olanlar iyi degildi ama okulda acil bir durum vardi. | Open Subtitles | اسمعي (جورجيا) انا اعرف ان ما حدث مع (دون) اليوم لم يكن جيداً لكن كانت هناك حالة طارئة في المدرسة |
Don'la konuşmalıyım. | Open Subtitles | يجب علي أن أتحدث مع دون. |
Dave nasıl oluyor da benimle değil Don'la yemek yiyorsun? | Open Subtitles | إذًا، أنى لك أن تتغدى مع (دون) وليس معي؟ |
Dave, nasıl oluyor da öğle yemeğini benimle değil de Don'la yiyorsun? | Open Subtitles | إذًا، أنى لك أن تتغدى مع (دون) وليس معي؟ |
- İyi bir fikir mi bu şimdi? - Bunu Don'la konuşmam lazım. | Open Subtitles | يجب علي التحدث مع (دون) حول هذا الموضوع |
Don'la konuşmam lâzım. | Open Subtitles | - لاشيء, علي التحدث مع دون |
Kız şu an Don'la. - Gerçeği kabul edip, hayatımıza devam edelim. | Open Subtitles | إنها مع (دون) الآن علينا أن نتقبل هذا |
Çocuklar, Don'la ilişkimiz ciddi. | Open Subtitles | يا رفاق ، علاقتي مع (دون) جديّة |
Tam da Don'la her şey çok güzel giderken. | Open Subtitles | أقصد ، فقط عندما تحسنت علاقتي مع (دون) |
Bunu mutlaka Don'la konuşmalısın. | Open Subtitles | حسن ، تحتاجين للتحدث مع (دون) بشأن هذا |
Don'la aramızdakiler her zaman sonuçlanmamış olacak. | Open Subtitles | (علاقتي مع (دون هي علاقة لم تلقى نهاية |
Bayan Travers. Don'la dans ediyor. | Open Subtitles | السيدة (ترافيرس) ترقص مع (دون)! |