Gidip aşağıdaki buzdolabından dondurmaları alayım ve hepimiz mutfaktaki dondurma tezgahına geçelim. | Open Subtitles | أنا سَأَذهب لأحضر المثلجات في الطابق السفلي من الثلاجةِ مثلجات الصن داى في المطبخِ. |
dondurmaları ödedikten sonra "Teşekkürler" dedim ve yoluma devam ettim. | Open Subtitles | وبعد أن اشتريت المثلجات قلت له شكراً وابتعدت بعيداً |
dondurmaları temizle, ben de arabayı çalıştırayım. | Open Subtitles | نظّف كلّ الآيس كريم وسأذهب لتدفئة السيارة |
Siz burda oturun ben dondurmaları alıp hemen geliyorum - Tamam mı çocuklar | Open Subtitles | حسناً ،إجلسوا هنا وسوف أعود .ومعي الآيس كريم ،حسناً يا أولاد |
Çukulatalı dondurmaları yoktu.. | Open Subtitles | ليس لديهم مُثلجات شيكولاتة. لذا... |
Oh, hayır. dondurmaları ben yaparım. | Open Subtitles | اوه لا انا التي كنت اصنع الايسكريم |
Bir sürü vaktimiz var, dondurmaları neden attık ki? | Open Subtitles | لماذا قمنا برمي المثلجات ؟ لدينا متسع من الوقت |
Bunun nedeni aslında o cipsleri, çikolataları, kekleri ve dondurmaları evde bulunduruyor olmanız olabilir. | Open Subtitles | هناك سبب كبير ربما لأنه لديك كل هذه الأطعمة الرقائق و البراوني و الكوكيز والكعك و المثلجات في منزلك |
Ama o dondurmaları giderken alıyoruz. | Open Subtitles | لكننا سوف نحصل على تلك المثلجات ونحن خارجون |
Ve tüm dondurmaları da onlar yediler. | Open Subtitles | ولقد أكلوا جميع المثلجات أيضاً |
dondurmaları çatılarda birikecek şekilde dizayn etmek... Bunu nasıl aşacağını bilmiyorum. | Open Subtitles | تصميم المثلجات لتبدو بهذا الشكل لا أعلم كيف قمت بهذا! |
dondurmaları almadık henüz. | Open Subtitles | ونحن لم اشترى الآيس كريم الخاص بك حتى الآن . |
- Dondurma baş ağrım var, sanki dükkandaki bütün buzdan dondurmaları yemişim gibi. | Open Subtitles | - لدي صداع الآيس كريم كما لو كأنني أكل المحل بأكمله من حلوى الجليد |
Bilirsin, ben sevmem dondurmaları. | Open Subtitles | الآيس كريم بارد جداً |
Bilirsin, Fudgie the Whale*, Cookie Puss* dondurmaları. | Open Subtitles | كما تعلمين، (كيك الآيس كريم)، (كوكيز القط). *منتجات شركة "كارفيل" للآيس كريم* |
Ve Teri'nin arka tarafta dondurmaları var. | Open Subtitles | وهل تعلم أن (تيري) تملك بعض الآيس كريم في الخلف |
Hala enginarlı dondurmaları var mı? | Open Subtitles | هل مازالوا يعدون مثلجات الخرشوف؟ |
- Eminim dondurmaları da vardır. | Open Subtitles | أراهن أنه يوجد لديهم مثلجات |
Çukulatalı dondurmaları yoktu.. | Open Subtitles | إنها (ليندا)، لم يكن لديهم مُثلجات شكولاتة. |
Gel, dondurmaları dövelim. | Open Subtitles | تعال لنهزم الايسكريم |