"dondurucuya" - Translation from Turkish to Arabic

    • الثلاجة
        
    • ثلاجة
        
    • المجمد
        
    • الفريزر
        
    • البراد
        
    • في المُجمِّدةِ
        
    • للثلاجة
        
    • المُجمد
        
    Bu cesetleri kimin dondurucuya koyduğunu ve nereye gittiklerini söyleyeceklerini sanmıyorum. Open Subtitles لن تٌخبرنا من وضع هذه الأجساد في الثلاجة وإلى أين ذهبوا
    Ne yapacağına karar verene kadar cesedi dondurucuya koydu. Open Subtitles وفيليكس مقالب الجسم في الثلاجة حتى الأرقام على ما يجب القيام به معها.
    dondurucuya koymadan soğumaya bırakmayı unutmayın. Open Subtitles تذكّر أن تتبقيها باردة قبل أن تضعها في الثلاجة
    Neden bir insan dondurucuya ceset koyar anlamaya çalışıyorum. Open Subtitles إنّي أحاول معرفة سبب رغبة شخص ما بوضع جثة في ثلاجة.
    Evdeki dondurucuya bankadan çaldığı kanları doldurmuş. Open Subtitles لديه ثلاجة مليئة بالدماء البشرية المسروقة من البنك المركزي للدماء بالمنزل.
    Onu dondurucuya koydun ve maaşını almaya devam ettin. Open Subtitles وضعتيه في المجمد و مازلتِ تستلمين المرتب
    Babam onu havluya sarıp dondurucuya koydu. Open Subtitles لذلك قام أبي بلف الطفل في بعض المناشف ووضعه في الفريزر
    Tamam. GD etiketlemeden dondurucuya biraz yemek koymuş. Open Subtitles أذن المختبر وضع بعض الغذاء في الثلاجة بدون ان يدون المعلومات عنها
    Hepsi buysa bunu bitirip eti dondurucuya koymalıyım. Open Subtitles الآن، إنّ كان ذلك كل شيء، فأريد أنّ أنهيه، أحصل على هذا اللحّم من الثلاجة.
    Öldürülüp, kafası kesilmiş bir dondurucuya konmuş, sabah olunca da yatağa. Open Subtitles لقد قُـتل ثم قـُطع رأسه ثم وضع في الثلاجة ثم في السرير عند الصباح
    Otları dolaba, "patlangaç"ları dondurucuya sigaralar en üste gelecek şekilde "hırgür"leri de... Open Subtitles قم بوضع الحشيش في الثلاجة والمشروبات في المجمد وضع السجائر في الأعلى والكوكاين
    Eti dolaba mı koyayım yoksa dondurucuya mı? Open Subtitles هل تريدين أن أضع اللحم المقدد في الثلاجة أم البراد ؟
    Balık okyanustan dondurucuya, oradan da yemek masasına geliyor. Open Subtitles السمك يأتي من المحيط... إلى الثلاجة... ... لوحة العشاء.
    Çocukluğumun yarısı boyunca bir dondurucuya kilitlendim ben. O yüzden yardımcı olmak benim için yeni bir şey. Open Subtitles لنصف طفولتي كنت محبوسًا في ثلاجة لذا المساعدة أمر جديد عليّ
    Bir adamı dondurucuya soktum. Ölmeden yapılacaklar listemden sileyim. Open Subtitles لقد حشوت للتو رجل في ثلاجة لحوم، سأشطب ذلك عن قائمتي.
    Tonla. Hem dondurucuya bile ihtiyacımız olmayacak. Open Subtitles أطنان ,وتعلم ماذا أيضاً ... نحن حتى لا نحتاج إلى ثلاجة
    Onu geçen sefer olduğu gibi dondurucuya koyarız. Open Subtitles سـنختبأ جميعاً في المجمد مثل المرة الأخيرة.
    Ve sana o Lean Cuisine yemeklerinden, dondurucuya koyacağım. Open Subtitles اشتريت لك بعض من تلك الوجبات الطازجة الخفيفة للمطبخ ووضعتها فى الفريزر
    dondurucuya konulduktan sonra, hemşire bir tıkırtı duydu. Open Subtitles وكان في الفريزر اتت من باب خلفى
    Daphne'nin yaptığı gibi bardağını da dondurucuya koymuştum. Open Subtitles أَنا فَقَطْ أَتجمّدُ القدحَ في المُجمِّدةِ
    O öldü. Onu yere bıraktık, sırtlarımız dondurucuya doğru. Open Subtitles كانتميته،وضعناهاعلىالأرض ، و ظهورنا للثلاجة
    Baban, seni cezalandırmak için bodrumdaki bir dondurucuya kilitliyordu. Open Subtitles أباك حبسك داخل المُجمد فى البدروم ليعاقبك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more