| Eğer ara sıra donunu değiştirseydin, belki donuna fare girmezdi! | Open Subtitles | أذا قمت بتغيير البنطلون ربما تجد فئران فى سروالك |
| donunu aşağıdaki kurutucuda unutmuşsun. | Open Subtitles | أهلا ليونارد، نسيت سروالك في المجفف بالأسفل |
| Ve ya donunu parçalayıp hiç istemeyeceğin bir yere hiç istemeyeceğin birşeyi sokarım. | Open Subtitles | او ربما سوف اشق بنطالك واعطيك شئ انت لا تريده |
| Çamaşır listenle yemek listeni karıştırırsan, kahvaltıda donunu yiyebilirsin. | Open Subtitles | إن خلطت قائمة غسيلك بقائمة المشتروات فستأكل ملابسك الداخلية على الإفطار |
| ..Şişko Kadın Bahçesinde Kırmızı Noktalı donunu Gösteriyor, gördüklerinde alkış tutturacaklar. | Open Subtitles | وصورة ظل راعي أبقار مائل في الحظيرة .. والمفضلة للجميع سيدة بدينة مائلة في حديقتها وترتدي سروال .. |
| Kız geleli 2 dakika oldu hemen donunu indiriyor. | Open Subtitles | هيا معه منذ دقيقتان وهو يتحدث عن نزع بنطاله |
| Eğer ekmeğini almasına izin verirsen, onun donunu ütülüyor olacaksın. | Open Subtitles | إذا تركته يأخذ الخبز سيجعلك تكوي سرواله الداخلي |
| Evet. Evet. Sen bir hatunun evinde donunu ararken... | Open Subtitles | نعم، فيما كنتَ تبحث عن سروالك الداخلي النسائي على أرضيّة فتاة ما |
| donunu değiştirsen iyi olacak asker. | Open Subtitles | ربما عليك تغيير سروالك التحتي أيها المجنّد |
| donunu çamaşır sepetine fırlattığında asla içine sokamıyorsun zaten! | Open Subtitles | أنت دائماً تخفق عندما ترمي سروالك داخل سلة الملابس المتسخة |
| Siyah donunu giydiğini göremem. | Open Subtitles | أنا لا أستطيع رؤيتك و أنت تلبس سروالك الأسود |
| donunu verirsen anında 100 euronu getiririm. | Open Subtitles | أعطني سروالك, و سأعود إليك بـ100 يورو قبل أن تدرك ذلك |
| Geçen salı ne olacak? Pantolonunu yırtıp donunu siyah kalemle boyamamı istediğini unuttun galiba. | Open Subtitles | هل نسيت الثلاثاء الماضي عندما قطعت بنطالك وطلبت ان الون سروالك بالاسود |
| Ya da bayan voleybol takımının önünde donunu aşağı indiririm. | Open Subtitles | أو يمكنني تجريدك من بنطالك أمام كامل الفريق النسائيّ للكرة الطائرة. |
| Ben donunu çektirsem, sen de k.çının büyüdüğünü düşünsen nasıl olur? | Open Subtitles | ما رأيك لو قلصت ملابسك الداخلية و أجعلك تعتقدين بأن مؤخرتك أصبحت سمينة؟ |
| Oğlum, peki sen 5 yaşındayken altına yaptığında ve çöpe bir şey atmaya benzettiğin için boklu donunu pencereden fırlattığında ne düşünmüştün? | Open Subtitles | وماذا تظن يا بني عندما كنت في الخامسة حين فعلتها على نفسك وتخلصت من ملابسك الداخلية من نافذة غرفة النوم لأنك ظننت أنها |
| O kadar korkmuş ki, telaştan, yanlışlıkla peçesini alacağı yerde adamın donunu almış ve yüzünde peçe yerine papazın donu takılı halde, kapıyı açıvermiş! | Open Subtitles | كانت ترتجف رعبا ، لقد أخطأت ....... سروال الراهب الداخلي كان فوق غطاء رأسها عندما فتحوا عليها الباب |
| O kadar kötü nişancı ki altına sıçarken donunu ıskalar. | Open Subtitles | تصويبه سيء للغاية، وهو الشخص الوحيد على الأرض الذي يمكن أن يتبرز في بنطاله ويخطئ التصويب. |
| Bunu yapacak bir sonraki kişi donunu kafasına giymek zorunda kalacak. | Open Subtitles | الشخص القادم الذي سيفعلها سيرتدي سرواله الداخلي كقبعة. |
| Herkesin senin donunu indirmeye çalıştığını mı sanıyorsun? | Open Subtitles | تفكرين فى إن كل شخص يريد أن يدخل إلى كلسونك. |
| Stooge annesinin pis donunu giymiş olmalı. | Open Subtitles | يبدو أنها رائحة سراويل ستوج القذرة التى يستخدمها |
| O kurdun üzerinde çok iyiydin. Herkes nerdeyse donunu gördü. | Open Subtitles | انت كنت مضحكه بذلك الذئب الجميع شاهدوا ملابسك الداخليه |
| Bayan McMartin'in donunu giymeye çalışırken garip bir tipmişim gibi bakıyor. | Open Subtitles | عندما أحاول أن أرتدى ملابسها الداخلية تنظر الى كأني غريب الاطوار |