"drew'in" - Translation from Turkish to Arabic

    • درو
        
    • دريووو
        
    Drew'in bekârlığa veda partisi vardı o yüzden enerjisini harcayacak yer bulamadı. Open Subtitles درو كان بعيداً عن حفلة توزيع العزوبية نهاية هذا لاسبوع لاجل ذلك ولفي لديه كل هذه الطاقةالمكبوتة
    Drew'in hologramıymış o!" der. Open Subtitles لاكن هذه كانت صورة ثلاثية الأبعاد من درو
    Evet, Jenna ve Drew'in hediyesini bırakıyordum. Open Subtitles نعم , لقد ذهبت عند جينا و درو لأعطيهم الهدية ولم اجدهم في المزل
    Diğer taraftan ikimizin de, Drew'in bir kutup ayısını dalga geçerek, katil etmesine şaşırmamış olmamız Drew'i ne yapıyor? Open Subtitles في اليد الأخرى ماذا ستقول عن دريووو ان لا احد منا قد تفاجئ انه حول هذا الدب القطبي الى قاتل؟
    Ben Drew'in anma törenine gidiyorum. Open Subtitles انا سأذهب للخارج لذكرى دريووو
    - Her neyse, Drew'in kaynağı onu geri aramadı. Open Subtitles وفي كل الأحوال لم يعاود مصدر درو الإتصال
    Drew'in annesi saatler önce aradï. Open Subtitles والدة درو اتصلت منذ ساعات مضت.
    Onun hakkında neler düşündüğümü yüzyüze anlatmak istiyorum. That could be a tall order, B.P. Drew'in seninle yüzyüze gelmek isteyeceğinden emin değilim. Open Subtitles اشك فى ان درو متلهف لرؤيتك وجها لوجه
    Nancy Drew'in çözülmüş bir olayını göster bana! Open Subtitles سأخبركِ بشيء واحد نانسي درو لن تحله
    Drew'in ölümüyle ilgili hiçbir şey duymak istemiyor. Open Subtitles لا تريد ان تسمع بشيء عن وفاة درو
    Drew'in bir ikinci lig takımının son dakika seçmeleri için Portland'a gitmesi gerekti. Open Subtitles فقد اضطرّ (درو) للتوجّه إلى (بورتلاند) لتجربة في آخر لحظة لفريق مُنتخب ثانوي.
    Bu arada Drew'in bazı temel kuralları vardır... Open Subtitles بالمناسبة, (درو) لها بعض الاجراءات الوقائية
    Burası küçük Drew'in odasıydı. Şimdi Brian kullanıyor. Auvv. Open Subtitles هذه كانت حجرة (درو) عندما كان صغيرا (الآن, أنها لـ (برايان برايان), لا تكن وقحا) لدينا ضيوف هنا
    Neden Drew'in eski şeylerini giymek zorundayım? Open Subtitles أليس من عجائب القدر أن أرتدي ملابس (درو) القديمة ؟
    Sizin dedikleriniz umurumda değil. Drew'in beni fark etmesini sağlayacağım. Open Subtitles لا أهتم بما تقولونه يا رفاق سأجذب انتباه ( درو ) لي
    Herkes Stacy Keibler'ı destekliyordu, ama ben Drew'in çok daha iyi bir dansçı ve daha tatlı olduğunu düşünüyordum. Open Subtitles أتذكر ان الجميع ساند (ستيسي كيبلر)، لكن أظن أن (درو)، كان وبدرجة أكبر، أحسن راقص وأيضا أكثر جاذبية.
    Geçen Sevgililer günü, erkek arkadaşım Drew'in anne/anneannesinin öldüğünü gördüm. Open Subtitles {\pos(192,250)}عاينت موت أمّ جدّة حبيبي (درو)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more