"duştayken" - Translation from Turkish to Arabic

    • في الحمام
        
    • أثناء الاستحمام
        
    • عندما استحم
        
    • تستحم
        
    • بالحمام
        
    • يستحم
        
    • وأنا أستحم
        
    • في الدش
        
    • استحمامي
        
    • تستحمّ
        
    Eğer karım sen duştayken gelseydi, herhalde beni vururdu. Open Subtitles لو صادفتك زوجتي في الحمام و أنا احضر خبز القرفة . ربما ستقتلني
    Ancak, atletin ayağını öldürmek için duştayken ayağına işe. Open Subtitles إن كنت تريد القضاء على قدم الرياضي فقط تبول على قدمك حينما تكون في الحمام
    Ancak, atletin ayağını öldürmek için duştayken ayağına işe. Open Subtitles إن كنت تريد القضاء على قدم الرياضي فقط تبول على قدمك حينما تكون في الحمام
    duştayken bazen düşüncelerin aklınıza nasıl geldiğini biliyor musunuz? Open Subtitles هل تعلمين كيف أن الأفكار تظهر فى عقلك فجأه أثناء الاستحمام أحيانا
    duştayken hâlâ onu düşünürüm. Open Subtitles لازلت أفكر به عندما استحم
    Dün gece sen duştayken ehliyetine baktım. Open Subtitles لقد سرقت رخصتك بينما أنت تستحم بالليلة الماضية
    Biliyorsun duştayken duyamıyorum. Open Subtitles كما تعلم ، لا يمكنني سماع الهاتف أثناء وجودي بالحمام
    Sadece bu var. duştayken elbiselerini karıştırdım. Open Subtitles لا أعلم هذا فقط لقد فتشت ملابسه بينما كان يستحم
    - Ben duştayken telefon çalmadı değil mi? - Hayır. Open Subtitles الهاتف لم يرن بينما كنت في الحمام, أليس كذلك؟
    duştayken Londra'daki ilk gecemizi düşünüyordum. Open Subtitles في الحمام كنت افكر بليلتنا الاولى في لندن
    Bekle, çağrı cihazın sen duştayken ötüp durdu.. Open Subtitles إنتظر, أنا آسفة. جهازك للإشعار رن عندما كنت في الحمام.
    Fargo duştayken musluğa çarptı. Open Subtitles عندما فارجو كان في الحمام اصطدم بالحنفية
    Ama bu sabah duştayken aklıma geldiğinde gerçekten de beni güldürdü. Open Subtitles ولكنني كنت في الحمام هذا الصباح فخطرت علي بالي ، وفي الحقيقة لقد أضحكتني
    Bu küçük sapık tost makinesi duştayken beni dikizliyordu. Open Subtitles أنا وَجدتُ هذا محمّصةُ صَغيرةُ تجسّس عليّ في الحمام.
    -23-B'deki adam... profesör Gus Hale... duştayken düşüp boynunu kırmış. Open Subtitles -إنه الرجل الذي يسكن الشقة23 البروفسور، جاس هيل... على ما يبدو أنه سقط أثناء الاستحمام و كسر عنقه
    duştayken düştüm, efendim. Open Subtitles وقعت أثناء الاستحمام, سيدتي
    duştayken hâlâ onu düşünürüm. Open Subtitles لازلت أفكر به عندما استحم
    Sen duştayken seni aradı. Open Subtitles لقد اتصل هنا من أجلك عندما كنت تستحم
    Bu izleri sabah duştayken gördüm. Open Subtitles لقد رأيتهم بالحمام هذا الصباح عندما استيقظت
    duştayken çantaların içine bakmıştım. Open Subtitles ونظرت في الحقائب عندما كان يستحم
    Ben duştayken içeri girmenizi istemiyorum. Open Subtitles ‫ولا أشتري أشياء نسائيّة ‫لا أود دخولك وأنا أستحم
    Ve duştayken kimseye iltifatta bulunmamalısın. Open Subtitles يارجل، لايمكنك مجاملة أي شخص في الدش
    Hatırlar mısın, orta okulda bir gün beden dersinden sonra biri ben duştayken bütün kıyafetlerimi almıştı? Open Subtitles ـ اتذكر في المدرسة الثانوية عندما اخذ احدهم ملابسي اثناء استحمامي
    Bazen de sen duştayken... Open Subtitles وأحياناً وأنت تستحمّ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more