Ben Dubai'den buraya fıkra anlatmaya gelmedim. | Open Subtitles | أنا ما جئت طول الطّريق من دبي لرواية نكتة |
Dubai'den geldiği için Bombay'da işlerin nasıl yürüdüğünü bilmiyor. | Open Subtitles | لقد وصل من دبي ولا يدري كيف تدار الأمور في مومباي |
"Dubai'den nişancı getireceğim. Çok deneyimli." "Olimpiyat altını var." | Open Subtitles | بأنّه كان قناص من دبي محترف حائز على الميدالية الذهبية الأوليمبية |
Babam Dubai'den Prens ve röntgenci dostlarını çağırmasaydı iyiydi. | Open Subtitles | إنه أبي سيدعو مجموعة من الرجال المتأنقين من دبي هذا الأمير ومجموعته من الزواحف إني أتقدم بالعمر بسرعة. |
Ama sorun şu ki, seni Pakistan'a gönderirsek onlar da altı saat içinde Dubai'den gönderilecekler. | Open Subtitles | لو أعدناك إلى باكستان سيكونوا على نفس الطائرة خلال 6 ساعات خارج مطار دبي |
Ama sorun şu ki, seni Pakistan'a gönderirsek onlar da altı saat içinde Dubai'den gönderilecekler. | Open Subtitles | لو أعدناك إلى باكستان سيكونوا على نفس الطائرة خلال 6 ساعات خارج مطار دبي |
Ben izindeyim, Dubai'den hiç haberim yok. | Open Subtitles | أنا في إجازة أنا لا أعرف شيء حول دبي |
Doğadan alacak başka hiçbir şeyi kalmamış gibi görünmesine rağmen, hiçbir şey Dubai'den daha fazla doğaya bağımlı değil. | Open Subtitles | لا شيئ خرج من الطبيعة اروع من دبي بمعنى آخر، أحد لم يستفد من "خيرات الطبيعة كما هنا في "دبي |
Aramızı açmak için Dubai'den bir kadını getirdi. | Open Subtitles | انه جلب امرأة من دبي ليوقع بيننا |
Bunları ilk olarak Dubai'den sonra kurduk. | Open Subtitles | نحن ثاني من قام بتركيبهم بعد مطار دبي |
Dubai'den gelen bir DJ'in Bushwick'teki kullanılmayan bir yükleme limanında gösterisi varmış. | Open Subtitles | ذلك الدي جي من دبي سيقيم حفلة عند المرفأ الهجور في "بوش ويك" |
Dubai'den, Frankfurt'a gelirken niye Kıbrıs'ta dört saat bekleyesin ki? | Open Subtitles | لمَ توقف في "قبرص" لأربع ساعات في طريق العودة من دبي إلى فرانفورت؟ |
Bu elmasların Dubai'den bir geceliğine geldiği doğru mu? | Open Subtitles | -هل فعلا سيأتي هذا الألماس إلى دبي في ليلة واحدة ؟ |
Dubai'den dün geldi. O mu? efendim. | Open Subtitles | هذه لقطات من الكاميرا الأمنية في المطار، وصلت من "دبي" في الأمس |
Ve üç numara, Dubai'den arkadaşımıza satılıyor. | Open Subtitles | والملح لاصدقائنا من دبي ,.الثلاثة |
Örneğin, ben şu an burdayım. Facebook'uma La Quinta'dan giriş yapıyorum; bu toplantının olduğu yerden. Mesala, Facebook hesap girişime bakıp birinin Dubai'den hesabıma girdiğini görürsem şüphelenirdim çünkü daha önce hiç Dubai'ye gitmedim. | TED | على سبيل المثال، ها أنا هنا، أدخل حسابي على فيسبوك من منتجع لا كوينتا، الذي نعقد فيه اجتماعنا الحالي، وإن قمت على سبيل المثال، بإلقاء نظرة على سجلات حسابي على فيسبوك ولاحظت دخول شخص ما على حسابي من دبي، سأجد هذا مريباً، لأنني لم أسافر إلى دبي منذ فترة طويلة. |
Fıtığını halletmem için taaa Dubai'den bana gelmişti. | Open Subtitles | أحد مرضاي، جاء من (دبي) لأقوم له بعملية فتاق |
Julie, kız arkadaşım Dubai'den geliyor. | Open Subtitles | صديقتي جولي ستصل من دبي |
Bay Foss, bu Dubai'den dostum Şeyh Halim. Babalarımız iş yapardı. | Open Subtitles | "يا سيد (فوس)، هذا هو الشيخ (خالد) من "دبي |
Jenny, konuşman gerek. Dubai'den arıyor. | Open Subtitles | عليك تلقي المكالمة إنها من " دبي " |