Dudaklarımın morardığını söylemişti. | Open Subtitles | كنت تلعب بالثلج مع امك قالت ان شفتاي تحولتا للون الأزرق |
Dudaklarımın her tarafı kapuçinomun çikolatasıyla kaplı olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | ادركت من أن رغوة الكابتشينو كانت تغطي شفتاي |
Dudaklarımın oynamasını görüyorsun değil mi? | Open Subtitles | أنت ترى شفتاي تتحركان أليس كذلك .. ؟ وهذ سيعتبر كلاماً .. |
Glorificous'a zarar verecek hiçbir söz Dudaklarımın arasından çıkmaz! | Open Subtitles | لا كلمات ستمر من بين شفاهي ويمكنها أن تجلب الخطر لجلوري |
Süreceğim, çünkü annen Dudaklarımın yumuşak olmasını seviyor. | Open Subtitles | سأفعل ، لأنّ والدتك تحبُّ أنّ يكون ملمس شفاهي ناعم |
Çalışıyorlardı. Dudaklarımın morardığını söylediler. | Open Subtitles | كانوا يعملون وقالوا أن شفتاى كانتا زرقاء |
eğer bu yanak Dudaklarımın üzerini ıslatsaydı, bu el her dokunuşuyla, sadakat yemini etmesi için ruhumu zorlasaydı, gözlerimi vahşi bir şekilde esir alan bu gaye, sonra beni lanetleseydi, ağzının suyu akarak kapital dağının merdivenlerini çıkması gibi cehennemin en uygun | Open Subtitles | على هذا الخد لتغسله شفتي من حيث تلمس به كل لمسه ستدفع المشاعر و الروح لتقسم بالولاء |
Kitap okurken Dudaklarımın kıpırdamasıyla. | Open Subtitles | ألا تحدثينهما كيف تتحرك شفتاي وأنا اقرأ |
Dudaklarımın değerini düşürdün ve karizmasını alt üst ettin. | Open Subtitles | ! لقد قللتي من قيمة شفتاي وقمتِ بتخريب تاريخ هاتان الشفتان |
Seni görmeden Dudaklarımın çatlamasını istemedim. | Open Subtitles | لم أرد أن تشقق شفتاي قبل أن أراك |
Dudaklarımın bırakmayı reddettiği bir gülüş var. | Open Subtitles | ♪ هناك ابتسامة ترفض ترك شفتاي ♪ |
Dudaklarımın söndüremediği bir kıvılcım çıkarıyor | Open Subtitles | تشعل سعيراً شفتاي لا تستطيعان إخماده |
Yukarı baktım ve bir kaç damla tam Dudaklarımın üstüne düştü... | Open Subtitles | نظرت للأعلى قطرتان أسقط حقا على شفاهي. |
Bak, bak! Dudaklarımın bir santimden daha küçük bölümünü öpüyor. | Open Subtitles | إنها تقبلني بأقل من سنتيمتر على شفاهي. |
Dudaklarımın hareket ettiğini görmedin galiba McGee, konuşuyorum. | Open Subtitles | (لا أعلم إن لم تلاحظ شفاهي يا (ماغي لكني كنت أتحدث |
Tek yapmak istediği şey öpüşmek, Dudaklarımın ne hale geldiğine baksana. | Open Subtitles | كـلّ ما تريده هو أن تقبلني. -لقد تشققت شفاهي ، انظر . |
Dudaklarımın arasında bir dilencinin dili hareket etsin. | Open Subtitles | لسانى تحرك بين شفتاى |
Dudaklarımın arasında da dilenci dili dolaşsın. | Open Subtitles | لسانى تحرك بين شفتاى |
Burnumun biçimsiz ve Dudaklarımın ince olduğunu düşünmüyor gerçi. | Open Subtitles | أنها لا تعتقد أن أنفي معوج جداً أو شفتي نحيفة جداً -من قال هذا؟ |
Enstrümanımın etrafındaki Dudaklarımın ve dilimin şekli mükemmeldi. | Open Subtitles | الطريقة التي غطت بها شفتي ولساني آلة العزف كانت ... |