"dumanlı" - Translation from Turkish to Arabic

    • الدخان
        
    • بالدخان
        
    • مدخن
        
    • الضبابية
        
    • سموكي
        
    • مستمتع
        
    • غسق
        
    • الضبابيَّة
        
    • مدخنة
        
    • مدخنه
        
    • الضّبابية
        
    • سموكنغ
        
    Kabul etmeliyim ki, dumanlı kokunu seviyorum. Open Subtitles علي أن أعترف, أحب رائحة الدخان التي تصدر منك
    Karanlık dumanlı odalarda yaşlı adamların fısıldadıkları bir efsane. Open Subtitles إنها إسطورة، مثل غيرها يتم الهمس بها، في غرف مظلمة يغمرها الدخان من جواسيس قدماء
    Şimdi aklınızdaki tüm şeyler ile, bayanlar ve baylar, sizleri bir yolculuğa çıkarmak istiyorum Dünya'nın tamamen ayrı bir parçasına dumanlı bir şehrin caz barında Sydney Opera Binasına dönüşüyorum. TED وبأخذ كل هذا بعين الاعتبار، سيداتي سادتي، أود أن آخذكم في رحلة لجزء منفصل تماما من الأرض وأنا أحول دار أوبرا سيدني إلى حانة جاز مفعمة بالدخان في وسط المدينة.
    O halde anlatayım, 30'una geldiği halde annemin bodrumunda yaşayan, kafası sürekli dumanlı kardeşim tarafından evreni anlamamakla suçlanıyorum! Open Subtitles مايحدث هنا هو أنني أتلقى محاضرة من قبل أخي مدخن الحشيش والذي يعيش في الطابق السفلي لأمنا وهو في الثلاثين من عمره
    Neşeli gün ise parmak uçlarının üzerinde, bekliyor dumanlı tepelerde. Open Subtitles و الصباح المرح يقف على رؤوس أصابعه على قمم الجبال الضبابية
    Tabi onlar dumanlı Dağı oluşturmadılar, ama yapabilirler. TED بالطبع لم يخلقوا سموكي مونتين لكنهم وكأنهم فعلوا.
    Kafam gerçekten dumanlı. Open Subtitles انا فعلا مستمتع
    - dumanlı. Open Subtitles - غسق
    # Soğuk dumanlı Dağlar'ın altında yatmışız Open Subtitles ''وُضعنا تحت "الجبال الضبابيَّة" الباردة'' {\cH00F6FF}: ترجمة {\cH00F6FF}Al-Hassan ( حسن اِحميد )
    Küçük Casey rayda ilerliyor Rayda ilerliyor dumanlı bacasıyla. Open Subtitles كايسى الصغيرة قادمة أسفل المسار مع كومة مدخنة
    Nasıl o kadar dumanlı gözlere sahip olduğunu öğrenmek istedim. Open Subtitles من العاهرة التي نحتجزها في الزنزانه ؟ انا فقط اردت انا اعرف كيف تحصل على عيون مدخنه
    Burası da içinde yaşlı bir adam olan karanlık, dumanlı bir oda. Open Subtitles أعتقد أننا في غرفة مظلمة يغمرها الدخان مع جاسوس قديم
    Kıvrımlı, dumanlı, bir çeşit yeşil kuyrukluydu ve sonra patladı, o kör edici beyaz ışık çıktı. Open Subtitles حسناً، لقد كان متعرج و كثيف الدخان و مساره لونه أخضر ثم حدث الإنفجار و ظهر هذا الضوء شديد البياض
    Sürekli uçuyorum ama artık şu dumanlı sis ümüğümü sikiyor be dostum. Bu kirlilik kontrolden çıktı be kanka. Open Subtitles ،لكن الآن الدخان يثير أشمئزازي .هذا التلوث الخارج عن السيطرة
    Çünkü orası kadar dumanlı ve gürültülü ki... dışarı çıkıp, hava almak zorunda kaldım. Open Subtitles لأن الماء مليء بالدخان والضجة هناك وكان علي تنشق بعض الهواء
    ♪ Nereye gittiği bilinmeyen ♪ dumanlı odada bir şarkıcı Open Subtitles * ذاهب إلى أي مكان * * مغني في غرفة مليئة بالدخان *
    Bu şu anlama gelmez: Bir grup şirket temsilcisi dumanlı bir NSA odasında oturuyorlar etrafa dolaşıyorlar ve tüm bu işler için arka planda gizli anlaşmalar yapıyor. TED هذا لايعني أن هنالك مجموعة من ممثلي الشركة يجلسون في غرفة مليئة بالدخان مع الNSA يتصادقون ويعقدون صفقات جانبية عن طريقة تبادل المعلومات.
    Birazcık dumanlı Joe. Open Subtitles قليل مدخن يا جو
    Gece kandilleri sönmüş, neşeli bir gün parmak uçlarında bekliyor, dumanlı tepelerde. Open Subtitles شموع اللي قد احترقت ويوم الفرح يقف على رؤوس الاصابع على قمم الجبال الضبابية
    O her nerede ise, onunla birlikte olmak ve dumanlı Dağ'da geçirdiğim vaktin bana ne kadar ilham verdiğini anlatmak isterdim. TED أود لو استطعت الجلوس معه. أينما كان. وأتشارك معه في كم ألهمتني الفترة التي قضيتها في سموكي مونتين
    Kafam dumanlı, dostum. Kafam gerçekten - Open Subtitles انا بالتاكيد مستمتع انا
    # Yüce dumanlı Dağlar'ın ta ötesinde Open Subtitles {\fad(150,150)\bord10\cHE6E6E6}هناك عاليًا {\fad(150,150)\bord10\cHE6E6E6}حيث "الجبال الضّبابية" الشامخة
    Sonra Bar Nouveau'da kozmopolitan kokteyl Kappa Sig'de tekila brunch'ta dumanlı meme ucu. Open Subtitles ثم ال"كوزموس" في حانة "نوفو"، جرعات التاكيلا في ال"كابا سيغ"... "سموكنغ نيبلز" على الإفطار

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more