duracak, çünkü ticareti yapılan kaynakların sonu gelecek. | TED | سيتوقف لأنها ستكون نهاية الموارد التجارية. |
Artık ekonomik hasar da vermeye başlayan, yeryüzünün tüm kaynakları, tüm kapasiteleri ve tüm sistemleri üzerindeki artan taleplerimiz yüzünden duracak. | TED | سيتوقف بسبب طلبنا المتزايد على الموارد وكل السعات وكل الأنظمة على الأرض، والتي تعرف الآن ضررا اقتصاديا. |
Bokun içine düşmek üzereyiz diye sivilde hayat duracak değil ya. | Open Subtitles | لا يتوقف الوقت في العالم الحقيقي لكي نقلق على هذه التفاهات |
Günbatımında yolunun üstündeki son iki şamandırada da duracak. | Open Subtitles | ستتوقف عند طوافتي الطقس الأخيرتين على الطريق عند وقت الغروب |
Uçak, güneş batımında "Route 4" ün 8. kilometresinde duracak. | Open Subtitles | الطائرة ستقف عند لافتة الميل السابع على طريق 4 بالغروب |
Herkes tam şu an olduğu yerde burada, şimdi sonsuza kadar duracak. | Open Subtitles | سيبقى الجميع كما هم بالضبط هنا وحالاً وإلى الأبد |
Cevap vermeyeceğim çünkü gelecek arkamda duracak ve beni pişman edecek. | Open Subtitles | لـن أجيب عـن هـذا السؤال لانـه، إذا فعلـت ، سيدخـل و يقف خلفي تمـاما، |
Köşedeki ışık kırmızıya döndüğünde trafik duracak. | Open Subtitles | إشارة المرور فى التقاطع ستكون حمراء سيتوقف المرور |
Evet. Evet, Maurice. Yolcuları indirmek için tren duracak. | Open Subtitles | نعم , نعم موريس القطار سيتوقف لانزال الركاب |
Odanın diğer tarafındaki perde hareket etti ve kalbim duracak gibi oldu. | Open Subtitles | فأحد أطراف الستارة كانت ترتعش و كان قلبي سيتوقف من الخوف |
-Dur! -Sarhoş olduğu zaman duracak. Artık dayanamıyorum. | Open Subtitles | انتظرى انتظر انه سيتوقف عندما يشعر بالتعب |
Bu havaalanı metrosu 3. peronda 4. peronda ve merkez peronda duracak. | Open Subtitles | هذا القطار سوف يتوقف في المحطه الثالثه و المحطة الرابعة والمحطة المركزية |
Uh, hayır.Yani çok isterdim... ama yarım yamalak inşa edilmiş bir durakta duracak. | Open Subtitles | لا .. أود ذلك لكنه يتوقف في مواقف محددة مسبقاً |
O zaman kalbin duracak ve nefes alamayacaksın ama hayır, suratını o hale sokmana gerek yok, çünkü kalbini yeniden başlatıp bir tüp takarak vücuduna hava vereceğiz ve seni hemen ameliyathaneye götüreceğiz, tamam mı? | Open Subtitles | , قد تذهب إلى قلبك و ستنهار و قلبك سيتوقف و ستتوقف عن التنفس لا داعي للنظر هكذا لأننا سنعيد تشغيل قلبك |
O zaman kalbin duracak ve nefes alamayacaksın ama hayır, suratını o hale sokmana gerek yok, çünkü kalbini yeniden başlatıp bir tüp takarak vücuduna hava vereceğiz ve seni hemen ameliyathaneye götüreceğiz, tamam mı? | Open Subtitles | , قد تذهب إلى قلبك و ستنهار و قلبك سيتوقف و ستتوقف عن التنفس لا داعي للنظر هكذا لأننا سنعيد تشغيل قلبك |
Aşağıdayım! Orada öylece duracak mısınız yoksa beni bu lanet yerden çıkaracak mısınız? | Open Subtitles | هل ستقف هناك تنظر لى أم ستخرجنى من هنا ؟ |
Penceremizde duracak bir süreliğine. | Open Subtitles | مرحباً، امي سيبقى هذا الفتى عند نافذتنا لبضعة ايام.. |
Güçten yoksun Ölüm Gözcüsü ve alçakça planın farkında olmayan Jedi'lar ile birlikte Darth Maul'un büyük bir suç imparatorluğu hayali yolunda duracak hiç bir şey yok. | Open Subtitles | مع خروج حراس الموت من السيطرة على الكوكب وعدم معرفة الجاداي بالمؤامرة الحقيرة لاشئ يقف فى طريق رؤيا دارث مول |
Sonraki tren iptal edildiğinden dolayı, trenimiz yaklaşık 10 dakika kadar burada duracak. | Open Subtitles | نظراً لتأخر القطار التالي، سيتوقّف القطار بالمحطة للدقائق الـ 10 القادمة |
Orada öyle duracak mısın yoksa bir şey yapacak mısın doktor? | Open Subtitles | هل ستظل واقفا هنا فقط كالأحمق، أم ستقوم بعمل شيء، دكتور؟ |
Henüz, yemek için duracak durumda değilim. | Open Subtitles | هل تظننا أضعناهم ؟ لست مستعدا للتوقف في هذا الوقت |
Cılkımız çıkana kadar sevişmek varken burada böylece duracak mıyız? | Open Subtitles | هل سنقف هكذا فقط و ندردش؟ بينما يمكننا ان ننكح عقول بعضنا البعض؟ |
Bütün gece yollardaydık. duracak bir yer yoktu. | Open Subtitles | سافرنا طوال الليل لا يوجد مكان للوقوف به |
Rahat duracak mısın? | Open Subtitles | هل ستهدئين ؟ |
Sen çık git. Bu kadın sabaha kadar duracak. | Open Subtitles | إخرج من هنا فقط هؤلاء الأمهات سيبقون للأبد |
Bu üniforma, döşemede sıcak su dolu küvetimin yanında harika duracak. | Open Subtitles | ذلك الزي سيبدوا رائعا على الدكة بجانب حوض استحمامي الساخن |
Ve bu pas temizlenene kadar, ne hale gelecek... nasil duracak. | Open Subtitles | حتى ان يزال الصدأ هكذا سوف يكون ، هكذا سوف يبقى. |