"duracaksın" - Translation from Turkish to Arabic

• ستقف
• ستبقين
• ستتوقف
• ستقفين
• تتوقفين
• سوف تبقين
• سوف تقف

Erkeğinin yanında mı duracaksın yoksa o yemin de geri kalanlar gibi yalan mıydı?
هل ستقف معه، أم ذلك العهد كان كاذبا، مثل كل شيئ؟

Şimdi şöyle yapacağız. Oturacağım, sen benim arkamda ayakta duracaksın.
إليك ما سنفعله، أنا سأجلس وأنت ستقف ورائي.

Biliyorum Mia ama eğer bunu aşamazsan olduğun yerde sayacaksın senin ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar diye hayatındaki adamları cezalandırıp duracaksın...
أعلم ذلك، لكن يا ميا إذا كنتِ لا تريدين الخوض بهذا ستبقين مكانك ستبقين تعاقبين الرجال في حياتك لعدم كونهم ما تحتاجينه

Sen karımdan uzak duracaksın yoksa aileni öldürmek suçuyla başka birini tutuklayacağım.
ستبقين بعيدة عن زوجتي والا ساعتقل اي احد اخر لجريمة والديك

Ne zaman duracaksın?
يا إلهي متى ستتوقف ؟

Tahtanın önünde hareketsiz duracaksın. Ben de bıçakları etrafına atacağım.
كلا, كلا, أنتِ ستقفين على اللوح بلا حراك

Eğer ona değer veriyorsan, eğer işine değer veriyorsan duracaksın.
إن كنتِ تهتمين به إن كنت تهتمين بمسيرتك فسوف تتوقفين

Belki de saatlerce burada duracaksın,
سوف تبقين واقفة هُنا، ربّما لساعات.

Hayatında ilk defa herkese karşı tek başına mı duracaksın?
سوف تقف فى مواجهة كل الناس لأول مرة فى حياتك؟

Pekâlâ, sen... Böyle mi duracaksın?
أنا أساسا, هل ستقف هكذا طوال الوقت

Ne zamana kadar orada duracaksın ve bu yabancının, inançlarınızı ayakları altında çiğnemesine müsaade edeceksin?
إلى متى ستقف وتسمح للغريبة بتمزيق إيمانكَ ! فكّر وفكّر؟

Bütün gün orada öyle ayakta mı duracaksın?
ماذا هناك؟ هل ستقف عندك طوال اليوم؟

- Orada duracaksın ve bana bunun üzerinde çalışmadığını mı söyleyeceksin?
- ستقف هناك ‫و تخبرني انك لا تعمل عليها؟

Şimdi şunu bilmelisin ki bu işten uzak duracaksın.
حسناً ، والان بما انك تأكدت ، ستبقين بعيدة جداً عن كل الوضع

Benim evimde yaşadığın sürece o kadından uzak duracaksın.
طالما أنكِ تعيشين تحتَ سقفي فأنت ستبقين بعيدةً عنها، هل تسمعيني؟

Rae, bu hiç önemli değil, ...çünkü sen Liam'dan uzak duracaksın.
على إي حال لا يهم هذا الأمر يا راي ستبقين بعيده عن ليام, أليس كذلك؟

Benim için duracaksın.
بل ستتوقف لأجلي

Şurada sağ tarafta duracaksın.
ستتوقف هنا على اليمين

Önünde azgınlık hormonu salgılayan ergen erkeklere karşı duracaksın.
ستقفين امام ذكور بسن البلوغ متحمسين بالهرمونات.

Erkeğinin arkasında mı duracaksın?
ستقفين بجانب رجلك؟

Orada duracaksın duracaksın ya da sürmeye devam eder bir yerde derin mi derin bir nehir bulur seni hoş olmayan bir yolla durdururum.
توقفي حالاً توقفي حالاً وإلا قدت ووجدت نهرًا عميقًا للغاية وجعلتك تتوقفين بطريقة بشعة

Verdiğin sözde duracaksın.
سوف تبقين على وعدك ؟

O zaman orada öylece duracaksın rakibin aşırı yumruk atmadan bitkin düsene kadar.
سوف تقف هناك حتى يتعب منافسك من كثرة لكماته.