Hades'i durdurabilirsin. | Open Subtitles | ليس لديك الكثير من الوقت لا زال بإمكانك إيقاف هيدز |
Bütün bir spor dalını nasıl durdurabilirsin ki? Bir sürü başka anneye ihtiyacın olacak. Bu görüşü paylaşan öğretmenler ve din adamları da bulman lazım. | Open Subtitles | لا يمكنك إيقاف رياضة كاملة ، أنت بحاجة إلى والدات أخريات ومدرسةمتعاطفة،مسؤولينورجالدين.. |
Porsche süren ve 300 dolarlık takım elbisesi olmayan her zenciyi durdurabilirsin. | Open Subtitles | أيّ زنجي يقود سيارة بورش ولايملك بدلة بقيمة 300 دولار، يمكنك إيقافه.. |
İblis kanın sayesinde onları ancak sen durdurabilirsin. | Open Subtitles | ومع دماء الشيطان لديك، أنت الوحيد الذي يستطيع إيقافهم. |
David üzerinde bir zamanlar olan bütün etkini kaybettin, eminim bu bir sorun olacaktır, ama Maureen Kingsley'yi durdurabilirsin. | Open Subtitles | لقد فقدت تأثيرك على "ديفيد" لذا انا متأكده ان هذا سيصبح مشكله كما انى اعرف انك قادر على ايقاف"مورين" |
Evet bu çılgınlığı ben yarattım ama sen Barry sen bunu durdurabilirsin. | Open Subtitles | و بالتأكيد انا صنعت هذا الجنون, ولكن بإمكانك ايقافه. |
Bu örgütü durdurabilirsin ama kaçınılmazın önüne geçemezsin. | Open Subtitles | لربما يمكنكم إيقاف هذه المجموعة، ولكن لا يمكنكم إيقاف ما هو حتميّ. |
Onu durdurabilirsin. Ya da kapatabilirsin. | Open Subtitles | أنّ بإمكانكِ إيقافها، يمكنكِ إيقاف تشغيلها |
Tüm bunları sadece sen durdurabilirsin. | Open Subtitles | هذا يعنى انكِ الوحيده القادره على إيقاف ذلك |
Kötü bir büyücüyü ancak kötü bir büyüyle durdurabilirsin. | Open Subtitles | حسناً, سنحتاج إلى تعويذة مُظلمة من أجل إيقاف عرّاف مُظلم. |
Bacağınızdan kurşunla vuruldunuz ve kanama yerine üç dakika olmadan kemerindeki paketten jeli aldın ve düğmesine bastın kendi kanamanı durdurabilirsin ve kurtulmak için kendi kendine yetersin. | TED | وقد أصبتم بطلق ناري في الساق، وبدلًا من أن تنزفوا لآخر قطرة خلال ثلاث دقائق، تسحبون حزمة صغيرة من الهلام من حزامكم، وبالضغط على زرّ واحد، ستتمكنون من إيقاف نزيفكم وتصبحون على طريق التعافي. |
Porsche süren ve 300 dolarlık takım elbisesi olmayan her zenciyi durdurabilirsin. | Open Subtitles | أيّ زنجي يقود سيارة بورش ولايملك بدلة بقيمة 300 دولار، يمكنك إيقافه.. |
Diyelim ki yapabilir, diyelim ki zamanı durdurabilirsin. | Open Subtitles | دعنا نقول أنه يستطيع فعلها دعنا نقول أنك تستطيع إيقافه |
Onu artık durduramam, ama sen durdurabilirsin. | Open Subtitles | لا يمكني إيقافه عن اللعب ولكن أنت يمكنك هذا |
Onları bir tek sen durdurabilirsin. | Open Subtitles | لا أحد يستطيع إيقافهم غيرك- ! وكيف تجد ذلك- |
Tek başına onları durdurabilirsin. | Open Subtitles | أنت الوحيده التي تستطيعين إيقافهم |
Yanlış dilek diledi. Her şeyi durdurabilirsin Diana. | Open Subtitles | يمكنك ايقاف هذا يا ديانا أن يحدث ثانية |
Biliyorsun bunu istediğin zaman durdurabilirsin. | Open Subtitles | اتعلم ،يمكنك ايقاف هذا وقتما تريد |
Batman bizi teker teker buluyor ve sadece sen onu durdurabilirsin. | Open Subtitles | لقد ازعجنا كثيرا, وأنت الوحيد الذي يستطيع ايقافه |
Tetikleyiciyi bilirsen başını belaya sokmadan önce onu durdurabilirsin. | Open Subtitles | بمعرفتك لتلك المحفزات، يمكنك إيقافها قبل أن توقعك في المشاكل، هيّا |
Annesini kurtarmak isteyen bir kızı nasıl durdurabilirsin ki? | Open Subtitles | كيف يمكنكِ أن تمنعي ابنة من إنقاذ أمها ؟ |
Onları şimdi kontrolü kaybetmeden önce durdurabilirsin. | Open Subtitles | تستطعين ايقافهم الآن قبل أن تفقدي السيطرة |
Tahminimce bilmiyor ki onu dövebilirsin, yavaşlatabilirsin vurabilir ve hatta durdurabilirsin... | Open Subtitles | أظن بأنه لم يعرف بأن يمكنك أن تربح منه وتبطأه، و تطلق النار عليه، حتى إذا يمكنك أن توقفه |
Telefona dokunamaz, göğsünde bir bomba var... patlayıcılarla dolu... tabi bu kez ...sadece o zamanlayıcıyı sen durdurabilirsin | Open Subtitles | لديها هاتف لمس مربوط في صدرها مع أشياء متفجرة أخرى و لكن هذه المرة بصمة إبهامك أنت فقط ستوقف المؤقت |
! Öldür o zaman. Çünkü beni ancak böyle durdurabilirsin! | Open Subtitles | لأن هذه هي الطريقة الوحيدة التي ستوقفني بها |
Eğer itiraf edersen, bunların hepsini durdurabilirsin! | Open Subtitles | تستطيع أن توقف كل ذلك لو اعترفت بذلك فقط |