Başkan'la konuştum. Kanıt bulunana kadar askeri hareketi durdurmayacak. | Open Subtitles | تحدثت الى الرئيس وهو لن يوقف القوات ان لم نحصل على دليل |
Bu doğruysa, Donanmanın yapmayı... tasarladığı "geri patlama" hiçbir şeyi durdurmayacak. | Open Subtitles | متى يصبح الأقوى؟ إذا كان ذلك صحيحاً، فإن هذا الانفجار الخلفي التي تحاول البحرية أن تبدأ به لن يوقف أي شيء مطلقاً |
sadece bir kez ağabey sonra gidebilirsin seni kimse durdurmayacak. | Open Subtitles | فقط مرة واحدة يا أخي وبعدها تستطيع ان تسافر لن يوقفك أحد لن يوقفك أحد |
- Bu onu durdurmayacak. | Open Subtitles | حسناً ، هذا لن يوقفه |
Artık neler yapabileceklerini biliyorum ve biliyorum ki teslim olmam onları durdurmayacak. | Open Subtitles | لذا الاَن أعلم بالضبط ما هم قادرون عليه وأعلم أن الاستسلام لن يوقفهم |
Oğlumun peşinden gidiyorum ve kimse beni durdurmayacak. | Open Subtitles | سأذهب خلف إبني ولن يمنعني أحد, إتفقنا؟ |
Onu durdurmayacak mısın? | Open Subtitles | ألن توقفه ؟ |
Beni hiçbir şey durdurmayacak. | Open Subtitles | لا شيء سيوقفني أبداً |
Dinleyin, yapmak üzere olduğunuz şey açıklanamayan olayları durdurmayacak... | Open Subtitles | إن العمل الذي تقوم به لن يوقف حدث الصليب |
Şekerim buradaki deliliği kimse durdurmayacak. | Open Subtitles | اوه عزيزتي لا احد سوف يوقف القطار المجنون في هذا المكان |
Ama bu onlara içeride olanları durdurmayacak. | Open Subtitles | لكن ذلك لا يوقف ما الذي يحصل لهن في الداخل. |
Yeni CEO ataması federal hükümetin tesisi ele geçirmesini durdurmayacak. | Open Subtitles | تعيين رئيس تنفيذي جديد لن يوقف الحكومة الفيدرالية من أخذ المصنع |
Yeni CEO ataması federal hükümetin tesisi ele geçirmesini durdurmayacak. | Open Subtitles | تعيين رئيس تنفيذي جديد لن يوقف الحكومة الفيدرالية من أخذ المصنع |
Azigosu onarmak kanamayı durdurmayacak. | Open Subtitles | إصلاح الوريد الصّدري لن يوقف نزيفه على الإطلاق. |
Gidersen sen Hector 3 olacaksın. Söylediklerim seni durdurmayacak. | Open Subtitles | سوف تكون هيكتور3 ويحدث لك ما حدث له أن لم يوقفك ما قلته لك |
Dinle, Eğer gitmek istiyorsan,Dobie gidebilirsin. Ben, seni durdurmayacak. | Open Subtitles | حسنآ، إذا كنت تود أن ترحل "دوبى" فلتذهب . بن" لن يوقفك" |
Seni hiç bir şey durdurmayacak. | Open Subtitles | أو أسلحة أو شرطة، لن يوقفك شيء. |
- Belki. Hiçbir şeyi durdurmayacak ama. | Open Subtitles | ربما لن يوقفه هذا رغم ذلك |
Yine de, haberin olsun, kepçe çalmak onları durdurmayacak. | Open Subtitles | عليك أن تعلم، سرقة حفار واحد لن يوقفهم |
Ben de bilmiyorum ama bu beni durdurmayacak. | Open Subtitles | و أنا كذلك، و لكن لن أجعل ذلك يمنعني. |
Mordo, büyüleri onu durdurmayacak! | Open Subtitles | ( موردو)، التعويذة لن توقفه! |
Bu beni durdurmayacak! Hiçbir şey beni durdurmayacak! | Open Subtitles | هذا لن يوقفني لا شيء سيوقفني |
Görünüşe göre kimse bizi durdurmayacak. | Open Subtitles | يبدو كما لو انه لن يوقفنا احد |
Kardeşim beni yeniden durdurmayacak çünkü yapamaz. | Open Subtitles | لن يوقفني أخي مرة أخرى لأنه لن يستطيع ذلك |