"durdurulması" - Translation from Turkish to Arabic

    • إيقاف
        
    • إيقافه
        
    • إيقافها
        
    • وقفه
        
    • يوقف
        
    • ردعه
        
    • أن يتوقف
        
    • يوُقَف
        
    • يُوقف
        
    Doğa durdurulması zor bir güç ile üzerinize geldiğinde yapılacak en güvenli şey yolundan çekilmek olacaktır. TED عندما نعجز عن إيقاف القوة الطبيعية، فالإجراء الأكثر أمانا هو الابتعاد عن طريقها.
    Zorbalığın durdurulması, ancak bütün okulun ona karşı birlik olmasıyla gerçekleşebilir. Open Subtitles و لو اتحدت المدرسة فقط كلها ضده يمكن إيقاف التنمر إلى الأبد
    Sadece durdurulması gereken bir canavar varmış. Open Subtitles فقط،مُجرد وحش و الذي لابد أن يتم إيقافه.
    Böylece, vücutta bir kesik açıldığı anda durdurulması imkânsız bir kanama ortaya çıkmış ve cerrah muhtemelen paniklemiş. Open Subtitles لذا اللحظة التي الشقّ جُعِلَ، النزف كَانَ يمكنُ أَنْ يَكُونَ لايمكن إيقافه و الجرّاح مُضْطَرِب من المحتمل.
    Seni utandırmaması için yayımlanmadan önce durdurulması gerekiyordu, ve o da durdurdu. Open Subtitles أن يساعدني في إيقافها قبل أن تخرج إلى العلن حتى لا تسبب لكِ الإحراج وهذا مافعله بالضبط
    Gittikçe daha da güçleniyor. durdurulması gerekiyor. Open Subtitles إنه يزداد قوة لابد أن يتم وقفه
    Bu insanların durdurulması gerekiyor. Yaptıklarının hesabının sorulması gerekiyor. Open Subtitles يجب أن يوقف هؤلاء الناس عند حدهم وتتم محاسبتهم.
    Seni bu işin içine sokmak istemezdim ama bu adamın durdurulması gerekiyor. Open Subtitles لمْ أكن أريد أن أضعكما في هذا الموقف، ولكن يجب إيقاف هذا الرجل.
    Dünyanın her yerinde var ve durdurulması mümkün değil. Open Subtitles إنها فى كل مكان , فى كل مكان حول العالم ولا يمكن إيقاف ذلك
    Coleridge de böyle demişti. İnanmamanın kasıtlı bir şekilde durdurulması ya da şiirsel inanç, ne kadar garip olursa olsun, bir hikayenin gerçeği andırması ve sizin, buna inanabiliyor olmanız. TED إنه كما يطلق عليه كوليردج رغبة إيقاف الكفر أو الإيمان الشاعري، بالنسبة لهم هذه القصة، مهما كانت غريبة، لها شكل من أشكال الحقيقة، ولذلك يمكنك تصديقها.
    Adebisi'nin bir an önce durdurulması gerekiyor. Open Subtitles يَجِب إيقاف أديبيسي و بِسُرعَة
    Hayır, bence zorbalık kontrolden çıktı ve durdurulması gerekiyor. Open Subtitles لا أنا فقط، أعتقد أن التنمر قد خرج عن السيطرة و أنه بحاجة إلى إيقافه
    Bunu o istedi ancak şimdi kontrolden çıkmış durumda ve durdurulması gerekiyor. Open Subtitles هو من سعى إليه ولكنه الان خارج عن السيطرة ويجب إيقافه
    Bu ülkenin kontrolu artık sende değil, ve eğer isteklerimi yerine getirmek için ofisinin tüm yetkilerini kullanmazsan, virüs serbest bırakılacak ve durdurulması imkansız olacak. Open Subtitles لم تعد تتحكم فى دولتك ...واذا لم تستخدم قوة مكتبك الكاملة لتنفيذ رغباتى فسأطلق الفيروس, وسيكون إيقافه مستحيلاً
    Teori şöyleydi, bu belli bir zamanda durdurulması gereken bir operasyondu çünkü bir devir teslim olacaktı ve çok daha fazla onay gerekecekti. Open Subtitles إذاً فالقصة أنها كانت عملية وجب إيقافها عند تاريخ معيّن لأنه كانت هناك عملية تسليم سلطة
    Kadının durdurulması gerektiğini, yoksa onu sonsuza dek, terk edeceğini biliyordu. Open Subtitles ،عرف أنه لابد من إيقافها أو أنها ستتركه إلى الأبد ...لذا فقد قام بربط جرس بكاحلها
    durdurulması gerekiyor. Open Subtitles لقد تم تحذيرها، على أحد إيقافها
    Gittikçe daha da güçleniyor. durdurulması gerekiyor. Open Subtitles إنه يزداد قوة لابد أن يتم وقفه
    durdurulması gereken tek kişi sensin. Open Subtitles الوحيد الذى يجب ان يوقف هو انت
    - durdurulması gerek. Open Subtitles لا بُدّ من ردعه.
    Yasadışı balık avcılığı tüketicileri ve bir de dürüst balıkçıları dolandırıyor ve bunun durdurulması gerek. TED يخدع الصيد غير القانوني المستهلك ويخدع أيضا الصياد النزيه، وهذا الأمر يجب أن يتوقف.
    Videoya göre, tüm dünya vatandaşlarının, insan hakları ihlalinin durdurulması gereken bir vahşet olduğunu öne sürdüler. Open Subtitles لقد ادّعوا وأقتبس "إنتهاك الحرّيات المدنية "لجميع مواطنين العالم" "فهي عمل وحشيّ يجب أن يوُقَف".
    Uganda'nın nispeten güvenilir olmasına rağmen Kony'nin hala orada olduğunu ve durdurulması gerektiğini... söylemek için kendilerini zorunlu hissettiler. Open Subtitles حتى وأن أوغندا قد أصبحت نسبياً أمنة لقد شعروا بضرورة اخبار العالم أن كوني ما زال موجوداً وإنه يجب أن يُوقف

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more