Ama Arayıcı Midlands'a geri döndü ve durmaksızın bu düşü yok etmeye çalışıyor. | Open Subtitles | لكن الان عاد الباحث الي الاراضي الوسطي .ويحاول باستمرار ان يدمر هذا الحلم |
İki Voyager uzay aracı da durmaksızın güneş rüzgarlarını sonuna kadar ölçmektedir. | Open Subtitles | كلا مركبتي الفضاء فوياجر تقيس باستمرار الرياح الشمسية و هي تتلاشى بعيدا |
durmaksızın devam ediyor, durmaksızın | Open Subtitles | انها تدور و تدور |
durmaksızın, durmaksızın | Open Subtitles | تدور و تدور و تدور |
- Evet, hepsi üzerinde çalıştığım yeni kitap yüzünden. durmaksızın bunun üzerinde çalışıyorum. | Open Subtitles | أجل، السبب هُو ذلك الكتاب الجديد الذي كنتُ أعمل عليه، فقد كنتُ أعمل بلا توقف. |
Rüzgarın amansız kuvveti çöl yüzeyinin durmaksızın değişmesini sağlar. | Open Subtitles | القوة القاسية للرياح تضمن إن وجه الصحراء يتغير بإستمرار. |
Bir insanda sperm üretimi iki ile üç ay sürer ve bu işlem durmaksızın yenilenir. | TED | يستغرق تكوين النطفة من شهرين إلى ثلاثة أشهر و العملية متجددة بثبات |
Bu Yarasa denen kanunsuz, durmaksızın limanı ve varoş gibi yerleşim yerlerini hedef alıyor. | Open Subtitles | أن جرائم الوطواط تستهدف بأستمرار الميناء والمشاريع المجاورة والمساكن |
O, daha çok durmaksızın esen rüzgar gibidir. | TED | فهو أقرب إلى الرياح، التي تهب باستمرار. |
Samimi bazı arkadaşlarım kadrom için daha kullanışlı şeyler yapmamı tavsiye ettiler, ve aynı zamanda araştırma fonu oluşturmak için durmaksızın çabalıyorduk. | TED | نصحني بعض زملائي المقربين بأن أقوم بشيء أكثر ملاءمة لمركزي وحينها كنا نعني باستمرار لتوفير التمويل لأبحاثنا |
Görsel zeka araştırmalarımda, durmaksızın Leo'yu ve içinde yaşayacağı geleceği düşünüyorum. | TED | أثناء بحثي عن الذكاء البصري كنت أفكر في ليو باستمرار وعن عالم المستقبل الذي سيعيش فيه |
Oysa doğru dürüst tanımadığım, benim için bir şey ifade etmeyen insanlarla gün içinde durmaksızın muhabbet ediyorum. | Open Subtitles | بينما أتحدّث باستمرار مع أشخاص لا أكاد أعرفهم والذين لا يعنون لي شيئًا, مجرّد معرفة عَرَضيّة. |
durmaksızın devam ediyor | Open Subtitles | تدور و تدور |
Hem de durmaksızın | Open Subtitles | تدور و تدور |
durmaksızın | Open Subtitles | تدور و تدور |
Kızın kulağını deldirmesine izin vermedin diye durmaksızın çığlık atsan ne yapardın? | Open Subtitles | ما الذي تفعله عندما تصرخ ابنتك بلا توقف لأنك لم تجعلها تخرم اذنها ؟ |
Sanki devamlı kendini yansıtmaya hazır bir şey var, hayat durmaksızın içine dönüyor. | Open Subtitles | كما لو أنه يوجد دائماً شيء يصنع انعكاساً لنفسه، كما لو أن الحياة تلتف نحو الداخل بلا توقف. |
durmaksızın ateş ediyorlar, yardıma ihtiyacımız var! | Open Subtitles | إنهم يطلقون النارب بإستمرار نحن بحاجة لمساعدة هُنا |
Balık durmaksızın yavaşça hareket etti ve durgun suda yavaşça gezindiler. | Open Subtitles | تحركت السمكه بثبات " " و أبحروا جميعا فى المياه الهادئة |
Sen de durmaksızın bu 42 ölümü tekrar tekrar yaşıyorsun. | Open Subtitles | وأنت تعيش بأستمرار هذه الـ 42 وفاة |
Adam insana durmaksızın bir güven veriyor. Doğuştan bir lider. | Open Subtitles | هذا الرجل لم يتوقف أبداً لإلهامي بثقة إنّه قائد بالفطرة |
Bütün arabalar, durmaksızın korna çalıyorlar... tepelerde, çocuklar, bizi geçerken izliyorlar... biri bağırıyor, "işte isyancılar orada, bakın isyancılar orada... | Open Subtitles | جميع السيارات تدق أبواقها بدون توقف.. الأطفال من التلال يشاهدوننانذهب.. شخص ما يصيح، هناك يذهب المتمردين، |
On yaşındayken, babam beni bir saat boyunca, durmaksızın top atma oynamaya zorladı. | Open Subtitles | عندما كنتُ في الـ 10 من عمري أجبرني أبي على الإمساك بالكرة ساعة كاملة من دون توقف |